Sohbet

2024 Nov 17 19:35:37
yusuf35: Ziya Uğur - Hacı Bayram-ı Veli 2017 - 320 Kbps + Flac Kalite Eklendi   TIKLA

2024 Nov 10 23:45:06
yusuf35: Mustafa Aksoy - Hep Birşeyler Var 2005 - 320 Kbps + Wav Olarak Eklenmiştir...  TIKLA

2024 Nov 06 07:14:02
yusuf35: Mustafa Özoruç - Sarmaşık 1993 - 320 Kbps + Wav Kalite Eklenmiştir  TIKLA

2024 Nov 04 13:27:25
yusuf35: Ozan Yusuf Polatoğlu - Beyaz Hüzün 2010 - 320 Kbps + Wav Kalite Eklenmiştir  TIKLA

2024 Nov 03 12:14:32
yusuf35: Berk Özbek - Türkiye'nin Tenoru'ndan İlahiler 2024 - 320 Kbps + Flac Eklendi  TIKLA

Welcome to Ilahi-Ezgi - Manevi Dünyanız. Please login or sign up.

22 Kasım 2024, 13:56:31

Login with username, password and session length

Üye
  • Toplam Üye: 4,298
  • Latest: mdeniz
İstatistikler
  • Toplam İleti: 118,458
  • Toplam Konu: 13,897
  • Online today: 585
  • Online ever: 2,613
  • (21 Ocak 2020, 20:27:20)
Çevrimiçi Üyeler
Users: 6
Guests: 569
Total: 575

En Son Konular

Sebahattin Uçar - Hac'dan Mektup (İlahi Çağrı) 2005

Başlatan Mehmedim, 20 Kasım 2010, 16:26:15

« önceki - sonraki »

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.


Sebahattin Uçar - Hac'dan Mektup (İlahi Çağrı) 2005 (10 / 63:35)
-----------------------------------------------------------------



Sebahattin Uçar - 1 Hazırlıktasın   ( 03:32 )
Sebahattin Uçar - 2 Mikattasın   ( 04:00 )
Sebahattin Uçar - 3 Mekkedesin   ( 03:42 )
Sebahattin Uçar - 4 Mescidi Haramdasın   ( 02:27 )
Sebahattin Uçar - 5 Kabedesin Tavaftasın   ( 08:26 )
Sebahattin Uçar - 6 Safa Ve Mervedesin   ( 04:12 )
Sebahattin Uçar - 7 Arafattasın   ( 09:41 )
Sebahattin Uçar - 8 Müzdelifedesin   ( 07:46 )
Sebahattin Uçar - 9 Minadasın   ( 08:03 )
Sebahattin Uçar - 10 Medinedesin   ( 11:41 )

[hide thanked=1]
Sebahattin Uçar - Hac'dan Mektup (İlahi Çağrı) 2005 192 kbps


Mediafire
Sebahattin Uçar - Hac'dan Mektup (İlahi Çağrı) 2005 192 Kbps
[/hide]


paylaşım için teşekkür ederim eline sağlık

teşekkürler
BİTMEYEN SEVDAMSIN YA HZ.MUHAMMED S.A.V.

Rahman razi olsun..Emeginize saglik...
Ehl-i Diller Babini Kitler Girer,Kitler Cikar..
Kitlemezse Babini Itler Girer,Itler Cikar...

http://ilim-asiklari.blogspot.de/


Allah (C.C.) Razı Olsun Kardeşim.
Ellerinize ve emeklerinize sağlık

ALLAH (C.C) Razı Olsun kardeşim.
Paylaşım İçin Teşekkürler
Ellerinize ve  Emeklerinize Sağlık

Allah (C.c.) Tüm Müslümanlardan Razı Olsun İnşaallah...

Emeği Geçenlerden ALLAH Razı ve Memnun Olsun...
☾☆ Mekke'ye Hasret Gönüller İçin, MEKKE FM ☆☽

owner  :  http://mekkefm.com/
owner  :  http://cansuyufm.com/
mail     :  mekkefm@msn.com
Merkez :  Sakarya

Allah razı olsun Emeğinize sağlık çok Teşekkür ederim

HAZIRLIKTASIN
Hazırlıktasın hayat bir gündüz bir gece insan iki hece büyük bir mucize işte sen busun Allah'ın yarattığı kulsun en şerefli mahlûksun yaşadığın bir gece bir gündüz bir ağacın gölgesinden geçecek kadar az tekrarı olmayan bir an bütün yaptığın zarar kârdan değil sermayeden zarar güya yaşadın ya şimdi elinde ne var sadece kaybettiğin yıllar bir de amel defterindeki sevaplar ve affedilmeyi bekleyen günahlar oysa zaman kazanma zamanı ilahi çağrıya uyma zamanı mukaddes yolculuğa çıkma zamanı rahmet kapısını çalma zamanı günahları affettirme zamanı öyleyse hemen ayağa kalk ve niyet et tüm dünyalık işlerini tehir et bir daha göremeyecekmişsin gibi çevrene veda et helallik al ve herkese hakkını helal et yaratan Allah seni Beytullah'a çağırıyor bu yolculuk ebedi yurt için prova sayılıyor Derhal hazırlığa başlıyorsun manevi azık gibi paranı alıyorsun İslam kimliği gibi pasaport kullanıyorsun La İlahe İllallah Muhammedün Resulullah ile vizeni alıyorsun kefen gibi ihramını alıyorsun kafileye katılıyorsun vasıtaya biniyorsun mukaddes yolculuğa çıkıyorsun imanla aşkla ümitle gidiyorsun ölmeden önce ölünüz sırrına nail olmak için gidiyorsun günahlarını affettirmek için gidiyorsun Borcunu ödemek için gidiyorsun sıkıntılardan kurtulmak için gidiyorsun barışı sağlamak için gidiyorsun ümmetin yıllık olan toplantısına katılmak için gidiyorsun konuşma tanışma kaynaşmak için gidiyorsun meleklerle kucaklaşmak için gidiyorsun Rahman olan Allah'a misafir olmak için gidiyorsun Padişahlar Padişahı seni çağırdığı için gidiyorsun Allaha gidiyorsun Allah için gidiyorsun

MİKATTASIN
Mikattasın vardın şimdi mikattasın dönüş Allah'adır gerçeğindeki gibi tüm hacıların uğradığı duraktasın dur düşün niyetlen şimdi ilahi sınırdasın sevgililer sevgilisinin ihram giydiği mikattasın çıkar dünya üniformasını sırtından soyulma mekânındasın dikişsiz nakışlı beyaz İhramı giy benliğini at ihram yasağındasın İfrad Kıran Temettü Hacc çeşitleridir bunlardan birini seç niyet noktasındasın ey Allah'ım bu ibadeti bana kolay kıl de zorlukların doğrulttuğu yoldasın tekbir al belini bük secdeye kapan kulluk makamındasın yalvar Rabbine yürekten melekler âmin desin Hakk yerini bulsun dilinde iğne kalbinde riya olmasın mukaddes yerdesin dilinde ezan gözlerinde nefret bulunmasın Allah'ın davetlisisin insanları böcekleri bitkileri bile incitme Harem bölgesindesin insanlar arasından çıkarılmış en hayırlı ümmettensin Lebbeyk Allahümme lebbeyk sedalarına eşlik ederek ilerlemelisin ilerle ilerle ey topraktan yaratılan insan ilerle ey sayısız nimetlerle donatılan ilerle ey Allah'ın imanlı kulu ilerle ey Allahın sevgili kulu ilerle ey davet edilmiş insan ilerle ey nasipli insan sanadır ihsan ilerle ey yaratılmışların en şereflisi ilerle ey Rahman olan Allah'ın kıymetli misafiri ne güzel beyazlara bürünmüşsün ey Rabbini bilen kul ne güzel misafirsin ey Rabbine giden kul ne güzel ilerliyorsun ey bahtiyar insan ne güzelsin ne iyisin ne hoşsun ilerliyorsun Mekke'ye varmak için ilerliyorsun Kâbe'yi görmek için ilerliyorsun Ilahi misafirhaneye girmek için ilerliyorsun Rabbine varmak için ilerliyorsun

MEKKE'DESİN
Mekke'desin geldin geldin işte burası Ümmül Kura köylerin şehirlerin atası ekvatorun tam ortası yüksek dağların arası ekinsiz çölün bir parçası Sevgililer Sevgilisinin doğduğu şehir hicrete zorlandığı şehir ağlayarak terk ettiği ana yurdu tekbirlerle fethettiği İslam yurdu son din İslam'ın beşiği Cennetin dünyadaki eşi ilk vahyin indiği Nur Dağı burada Peygamberin saklandığı Sevr mağarası burada Akabe biatlarının yapıldığı yerler burada Cenneti Mualla kabristanı burada vefa örneği kıymetli eş Hazreti Hatice burada binlerce sahabe burada geldin işte şimdi bütün insanlığın ilk şehri Mekke'desin insanların güvenlikte olduğu bölgedesin göğün yerdeki gözü yerin gökteki yüzü olan şehirdesin Hazreti İbrahim'in duasına mazhar olan beldedesin mü'minlerin kalbi Kâbe'nin bulunduğu yerdesin Allah'ın kasem ettiği memlekettesin Mekke'desin artık geldin geleceğin yere erdin ereceğin yere başını çevirip gökyüzüne bak nurdan direkler dikilmiş melekler inmiş yere yeryüzüne bak aşk yağmış çöle yerler ıslanmış dağlara bak sanki Allah korkusundan yanıp kavrulmuş insanlara bak sanki sel olmuş akıyor nurla ruhunu yıka aşkla yüzünü ıslat Allah korkusuyla kalbini doldur Lebbeyk Allahümme lebbeyk diyerek Mescid-i Haram'a doğru akın et insanlar akan bir nehir sen ise bir damlasın nehir ile birlikte Mescid-i Haram'a akıyorsun durulmak için akıyorsun arınmak için akıyorsun Allah için akıyorsun

MESCİDİ HARAM'DASIN
Mekke'nin kıvrımlı yollarından yukarıdan aşağıya doğru iniyorsun. Her kıvrımı geçerken işte Mescid-i Haram diyorsun. Kalbin çarpıyor,ruhun titriyor. İlerliyorsun,karşına zaferden dönmüş ordular gibi kafileler çıktığını görüyorsun. İyice heyecanlanıyorsun,iyice meraklanıyorsun.İşte Mescid-i Haram diyorsun.Adım adım ilerliyorsun.Heyecan tefekkür ve aşkla ilerliyorsun.Her adımda merak ve arzun arttıkça artıyor.Derken Mescid-i Haram'a yaklaşıyorsun.O ki Kabenin içinde bulunduğu mescid. Allahın Kur'an'ında andığı mescid.Yüz bin sevap verdiği mescid.Yeryüzünün ilk mescidi.Eşi ve benzeri olmayan mescid.Işıklandırılmış minarelerini görüyorsun.Merakın arzun aşka dönüşüyor.Bu aşkla Babus Selam'a doğru ilerliyorsun.Selam kapısını görüyorsun.Biraz daha yürüyorsun.Şimdi Mescid-i Haram'ın eşiğindesin.Büyük bir tevazu ve saygıyla içeri giriyorsun.

KÂBE'DESİN TAVAFTASIN
Kâbe'desin her tarafını heyecan sarıyor tüylerin ürperiyor ruhun derinden etkileniyor gözlerin donuyor kalbin çarpıyor merak ve heyecandan titriyorsun etrafa bakıyorsun sonra karşıya bakıyorsun Kâbe'yi arıyorsun insanların arasından ilerliyorsun birkaç adım daha atıyorsun işte Kâbe Beytullah Allah'ım evi siyah örtülere bürünmüş ev sade bir ev Allah'ın ilk kurulan ev Mekke'deki o kutlu ve bütün insanlar için hidayet olan Kâbe'dir buyurduğu ev yeryüzü mescidinin mihrabı tek vücut olan bu ümmetin kalbi Hidayet yolunun işareti Cennet yönünün ok işareti işte imanının aşkının kıblesi hayatımın ömrünün kütlesi evinin mezarının kıblesi İlahi aşkın merkezi artık onun karşısındasın Allah'ın evinin yanındasın seni davet eden ev sahibinin huzurundasın yere çakılır gibi dur boynunu değil ellerini kaldır gözlerinin musluklarını aç dua et ne dilersen dile ne istersen iste seni davet eden ellerini boş geri çevirmez şüphe etme şüphe edenin duasını kabul etmez Kâbe'yi gördüğün anda duan kabul edildi müminler gibi melekler de âmin dedi dua edin duanızı kabul edeyim buyruğudur yaratanın bu icabet misafire yapılan ilk ikramıdır Rahman'ın bu sevinçler yavaş yavaş kafaya doğru ilerler kimseyi itme İncitme Hacer-i Esved'e doğru ilerle siyahlaşan şimdi siyah taşın karşısındasın siyah çizginin arkasındasın Bismillahi Allahuekber diyorsun Hacer'i Esved'e yaklaşıyorsun yaklaş biraz daha yaklaş işte önünde Resulullah'ın öptüğü siyah taş Hazreti Ömer'in ey taş Resulullah'ın seni öptüğünü görmeseydim öpmezdim buyurduğu taş Cennetten indirilen taş özel taş farklı taş etrafa Cennet kokusu yayan taş hacca gidenlerin ahiret anketi tavafın başlama ve bitiş işareti Allahın kudret delinin sembolü sıra sende biraz eğil biraz daha eğil sağ elinle tut Allah'a biat eder gibi tut sadakatle samimiyetle tut İhlasla takvayla tut sonra saygı ile tut Resulullah'ın elini öper gibi öp sonra büyük bir edeple geri çekiliyorsun niyetlenip tavafa başlıyorsun Kâbe'nin etrafında dönüyorsun güneşin etrafındaki yıldızlar gibi dönüyorsun kâinatta her şey hareket halinde sen de hareket halindesin yürüyorsun ilk üç turda omuz silkiyorsun her şey daima değişim halinde dönüyorsun sen de değişim halindesin dönüyorsun Allah için dönüyorsun Allah'a dönüyorsun ışık etrafında dönen kelebekler gibi dönüyorsun döndükçe aşkından yanıyorsun Allah'a yürüyorsun Allah diyorsun dua ediyorsun Rabbine yalvarıyorsun haykırarak yalvaranlarla omuz omuzasın sağındaki solundaki kim olursa olsun Arap olsun Acem olsun siyah olsun beyaz olsun kardeşindir senin o şuurdasın kardeşleriyle birlikte tavaf ediyorsun kimseyi incitmiyorsun turu yediye tamamlıyorsun her birinde yedi kapılı cehennemden kurtulmayı diliyorsun yedi kat yeri yedi kat göğü dolaşıyorsun en yüce makama yükseliyorsun makam-ı İbrahim'e varıyorsun Hazreti İbrahim'in ayak bastığı yere ayağını koyuyorsun putları kıran Nemrut'ları mağlup eden İbrahim'in orayı namazgâh ediniyorsun iki rekât tavaf namazı kılıyorsun tavaftan ayrılıyorsun ve Safa tepesine yöneliyor

SAFA VE MERVE'DESİN
Safa ve Merve'desin işte Safa ve işle Merve karışında Allah Resulü'nün ayak bastığı tepeler üzerine çıkıp sa'y ettiği yerler Safa tepesine çıkıyorsun burada sa'ye niyet ediyorsun sa'y koşmaktır çalışmaktır Allah için koşmak Allah'a koşmak Allah için çalışmak Allaha çalışmak kuru kurak yanık dağlarda su aramak Allah aşkını aramak aşkı bulmak Hz Hacer rolüne giriyorsun Kâbe'yi selamlıyorsun Safa tepesinden kendini susuzluk nehrine atıyorsun Merve tepesine doğru akar gibi koşuyorsun gidiyorsun üç yüz metre geliyorsun üç yüz metre Kâbe'nin hizasında çalım atarak koşuyorsun tıpkı oğluna su arayan Hacer gibi koşuyorsun heyecanla aşkla ümitle koşuyorsun koş aradığını bulacaksın koş umduğuna nail olacaksın koş seni sudan yaratan taştan su çıkartır koş seni yaşatan her şeyi yoktan yaratır O'na karşı işlediğin günahları hatırlayarak koş bağışlamasını dileyerek umarak koş nimetlerinin çokluğunu düşünerek koş kudretinin büyüklüğünü anarak koş O'na koş O'nun için koş O'nun için koşanlar ile beraber koş koştun yedi kez gidip geldin sa'yini tamamladın hedefe vardın Merve tepesindesin yorulduğunu hissediyorsun Zemzem suyunun çıktığı kuyuya geliyorsun o kş çölün ortasında taşı yıkan kuyudan çıkan su İsmail'in ayaklarından fışkıran su hayat veren hayat kurtaran su İlahi kudrete dayanan mucize su Hacer'in İsmail'in aşkı hatırası dillerden dillere dolaşan anısına kama kama Zemzem'den içiyorsun tıpkı Hazreti İsmail gibi içiyorsun Annesi hasreti Hacer gibi içiyorsun onlar gibi ilahi aşkı aradın mı Zemzem'i bulur gibi buldun mu içtikleri gibi kandın mı dinlenmek için evine yöneliyorsun Arafat'a çıkmak için gün sayıyorsun

ARAFAT'TASIN
Arafat'tasın Zilhicce ayının sekizi herkes Mekke'den Arafat'a yöneliyor kafile kafile herkes Kâbe'yi terk ediyor istikamet Arafat, Arafat buluşma yeri tanışma yeri görüşme yeri yalvarma yeri günahlara ağlama yeri toplanma yeri mahşerin prova yeri yarın büyük buluşma zamanı affedilme bağışlanma zamanı özel kıyafetini ihramını giyiyorsun evinden çıkıp kervana katılıyorsun sen de Mekke'yi terk ediyorsun Arafat'a doğru yürüyorsun kabrinden kalkmış mahşere gider gibi yürü Allah ile konuşmaya gider gibi yürü beraat müjdesini almaya gider gibi yürü atan Hazreti Âdem'in tövbesini öğrenmeye gider gibi yürü Hazreti Nuh'un kurtuluş gemisine binmeye gider gibi yürü Hazreti İbrahim'in yakılması için hazırlanan ateşi söndürmeye gider gibi yürü Hazreti Yakub'un gözyaşlarını silmeye gider gibi yürü
Hazreti Yusuf'u kuyudan çıkarmaya gider gibi yürü Hazreti Davud'un sesini dinlemeye gider gibi yürü Firavuna karşı Hazreti Musa'ya yardım etmeye gider gibi yürü Hazreti Yahya'nın zikir meclisine katılmaya gider gibi yürü Hazreti Yunus'un balığın karnından çıkışını izlemeye gider gibi yürü Hazreti İsa'nın havarilerine katılmaya gider gibi yürü Peygamberler Peygamberi Hazreti Muhammed'in veda hutbesini dinlemeye gider gibi yürü yürüyenlerin yürüdükleri yoldan yürü aşkla yürü ümitle yürü coşkuyla yürü vakarla yürü az kaldı biraz daha yürü Lebbeyk Allahümme lebbeyk Lebbeyke la şerike leke Lebbeyk diyerek yürü geldin işte Arafat sınırları Allah tarafından belirlenmiş meydan Hazreti Âdem'le Havva'nın buluştuğu mekân Allah Resulü'nün veda hutbesini okuduğu geniş alan bak geçici çadırlar kurulmuş bak bütün yollar buraya çıkmış bak rahmetli tepesine nur yağmış bak etrafı nasıl aydınlatmış çadırına varıyorsun geceyi burada geçiriyorsun şafak söküyor güneş doğuyor yeni bir gün doğuyor Zilhicce ayının dokuzuncu günü Arefe günü buluşma günü af günü mağfiret günü merhamet günü vakfe günü öğle ile ikindinin cem günü ezanlar okunuyor insanlar saf saf oluyor cemaate dâhil oluyorsun öğle ile ikindiyi birlikte kılıyorsun konuşmaları dinlemeye başlıyorsun veda hutbesini dinler gibi dinliyorsun derken beklenen an geldi o an Hakk'a yalvarış anı kıyama kalkış anı herkesin ayağa kalktığı an meleklerin de hazır bulunduğu an yer ehliyle gök ehlinin buluştuğu an selamlaşıp kucaklaştığı an sema kapılarının açıldığı an küçük büyük günahların seçilmediği an Ilahi mağfiretin tecelli ettiği an o an sen de ayağa kalk mahşeri kalabalığa var herkes Allah'a yalvarıyor dua ediyor bağışlanmak istiyor af istiyor Cenneti istiyor tevbe ediyor ağlıyor ihramlar gözyaşlarıyla ıslanıyor
Sen de ağlıyorsun günahların şerit gibi içinden geçiyorsun pişmanlık ateşi ile yanıyorsun şimdi yan ki bir daha yanmayasın şimdi ağla ki bir daha ağlamayasın bırak yüreğin yansın bırak gözlerin ağlasın bırak Arafat'ın kavurucu güneşi seni yaksın fıtrat güllerin onunla açsın üzerindeki kütlesi kalksın şeytanlar üzülsün melekler sevinsin şimdi konuş zaman konuşma zamanı günahlarını konuş kusurlarını konuş hatalarını konuş sadece Rabbine konuş sadece O'na konuş içinden konuş iste bu an isteme anı Lebbeyk Allahümme lebbeyk de buyur ey Allah'ım buyur de çağırdın geldim de Seni bağışlamak istedim ey kulum dediğini duyacaksın Rahmet-i Rahman'ın tecellisini bulacaksın yalvardın
dua ettin tevbe ettin duan tevben kabul edildi müjdeler olsun sana ey hacı giydirildi başına mağfiret tacı affedildi üzerindeki Rab hakları geriye kaldı sadece kul hatları vakfe bitti güneş batmak üzere büyük bir kargaşa başladı şeytan başını taşlara vuruyor vay başıma gelene diyor yıllardır bu kullara günah işlettim birkaç dakikada affedildiklerini işittim diyor kızıyor üzülüyor kuduruyor yeniden günah işletme hareketi başlıyor kargaşaya katıyor kargaşa ile birlikte göç başlıyor güneş batıyor Arefe bitiyor
dün kurulan çadırlar bugün sökülüyor Arafat'tan Müzdelife'ye göç ediliyor göç kervanına katılıyorsun
Müzdelife'ye doğru ilerliyorsun

MÜZDELİFE'DESİN
Müzdelife'desin vakit bayram gecesi etraf karanlık ve sessiz ilerliyorsun biraz daha ilerliyorsun evet geldin vadinin yatağındasın bak gecenin kara kalbine saplanan nur oklarına bak Allah'ın melekût âleminin bekçisi meleklerin kanatlarına bak adsız namsız yüz binlerce insan yerin üzerine yayılmış bak herkes yıldızların aktığı göğü seyre dalmış bak kimi ölü gibi kefeni ile yatıyor bak kimin zahid gibi ibadet ediyor bak kimi asker gibi mermi temin ediyor işte Müzdelife burası Meş'ar-i Haram hududu Allah tarafından çizilmiş yer Kur'an'da zikredilmiş yer sıkılaştırıcı ve yaklaştırıcı yer ikinci vakfenin yapıldığı yer kul haklarının affedildiği yer Allah adının zikredildiği yer şeytana atılan taşların toplandığı yer kısa bir durak bak burada çadır kurulmamış isim numara takılmamış boş bir yer buluyorsun oraya hırkanı seriyorsun akşamla yatsıyı cem ediyorsun şimdi sıra savaş hazırlığında şeytana karşı savaş kötülüğe karşı savaş zulme karşı savaş günahlara karşı savaş cephanelik karşında hemen yanı başında herkes gibi hazırlığa başlıyorsun yarınki savaş için taş topluyorsun taşları temiz düzgün ve parlak seçiyorsun çünkü bu savaş çok ciddi ve farklı bir savaş ateşle değil taşla savaş maddi değil manevi savaş hakiki değil mecazi savaş hazırlığın tamamlandı şimdi sıra istirahatta yatıyorsun uykuya dalıyorsun şafak söküyor bayram sabahı oluyor ezan esintisi seni uykudan uyarıyor ezanlar Müzdelife semalarını inletiyor makamlar farklı sesler farklı simalar farklı renkler farklı sözler bir manalar bir ezanlar bir kametler bir din bir kitap bir kıble bir Peygamber bir ümmet bir Allah bir cemaat saf saf oluyor sesli kıraatle namaz kılınıyor sabah namazını kılıyorsun ayağa kalkıyorsun vakit geldi bak ve zamanı kul haklarını affettirme zamanı yorgun argın halinle uykulu mahmur halinle ellerini Meş'arın nurlu semasına açıyorsun boynunu büküyorsun imanla aşkla coşkuyla Allaha yalvarıyorsun Allah diyorsun Allah'ım diyorsun affet diyorsun bağışla diyorsun Senden başka kimsem yok diyorsun Sen varken kime gideyim diyorsun Senin adın Gaffar iken kime yalvarayım diyorsun başka affeden tanımıyorum Sana geldim diyorsun affeden Sensin bağışlayan Sensin diyorsun için yanıyor inliyorsun bağrın yanıyor ağlıyorsun pişmanlıktan kavruluyorsun üzerindeki kul haklarını hatırlıyorsun bazen yalan bazen gıybet olmuştun bazen sesle bazen sözle kırıcı olmuştun bazen tavırla bazen hareketle üzücü olmuştun bazen alıcı olmuştun vermeyen olmuştun her şeye Kadir olan Allah'a imdadına koşuyor senin üzerinde hakkı olan kulunu razı ediyor o da Sana hakkımı helal ediyor böylece kul hakları af oluyor huzur ve sevinç gönlüne doluyor şimdi gözlerinin yaşını siliyorsun hırkanı ve taşlarını alıyorsun tekbirlerde Mina'ya doğru yürüyorsun.

MİNA'DASIN
Mina'dasın vardın işte sınır Mina'nın sınırı bak çadırlar kurulmuş üç günlük durak son durak işte burası Mina dağların manası vadilerin ortası dar bir yer lastik gibi bir yer milyonları alacak kadar genişleyen yer Hazreti İbrahim'in oğlunu kurban etmek istediği yer şimdi Mina'dasın çadırına varıyorsun hırkanı bırakıyorsun silahımı kuşanıyorsun yalnızca yedi mermi alıyorsun kafilenle birlikte muharebe meydanına koşuyorsun coşku ve heyecanla koşuyorsun tekbirle koşuyorsun heybetle koşuyorsun vakarla koşuyorsun uygun adımla koşuyorsun şeytanla kavgaya gider gibi koş İblisin karargâhına hücum eder gibi koş Allah'ın aslanı Hazreti Ali gibi koş zafer bayramına gider gibi koş kalbinde aşk olsun elinde taş olsun başın dik olsun dilinde tekbir olsun böylece ilerliyorsun ilerledikçe tüneller geçiyorsun az kaldı biraz daha yürüyorsun bak şu düzenli güçlü orduya bak şu gürleyen imanlı orduya cephenin dar bir yerinde ilerliyor yer gök tekbir sedalarıyla inliyor şeytana saldırı için hücuma geçiyor sen de hücuma geçiyorsun iyice yaklaşıyorsun küçük ve orta şeytanı es geçiyorsun önce büyük şeytan diyorsun o düşerse orta küçük de düşer diyorsun sipere yatıyorsun çelik ve atak bir duruşa geçiyorsun büyük şeytanı hedef alıyorsun Bismillahi Allahuekber rağmen lişşeytan ve hizbihi diyorsun taşını fırlatıyorsun namludan çıkmış kurşun gibi yaydan çıkmış ok gibi fırlatıyorsun tam yedi atış her atış bir taş vurdun işte vurdun vurdun şeytanı attığın taş değil kırdığın baş değil tam isabet şimdi zaferini ilan et zafer sevinciyle çadırına dönüyorsun kurban kesiyorsun bayram ediyorsun tıraş oluyorsun saçlarını kesiyorsun onunla şunu demek istiyorsun Allah'ım çağırdın geldim emrettin ihram giydin emrettin tavaf ettim emrettin sa'y ettim emrettin Arafat'a çıktım emrettin Müzdelife'ye indim emrettin şeytanı taşladım emrettin kurban kestim ya Rab eğer benim için kafanı kes deseydin keserdim öyle demediğin için kafamın yerine saçlarımı kesiyorum ne güzel diyorsun ey muzaffer insan ne güzel yapıyorsun ey Rabbine teslim olmuş insan şimdi ihramdan çıkıyorsun sivil kıyafetini giyiyorsun bayramın ikinci ve üçüncü günü yine taşıyorsun bu sefer üç şeytanın üçünü de taşlıyorsun her birine yedi taş atıyorsun bu taşlarla zulmü taşlıyorsun bu taşlarla günahları taşlıyorsun bu taşlarla kötülükleri taşlıyorsun sonra Mina'dan Mekke'ye dönüyorsun tekrar Kâbe'ye gidiyorsun farz tavafını eda ediyorsun sa'yini yapıp görevini tamamlıyorsun böylece Allah katında Hacı oluyorsun artık sen hacısın günahsızsın hatasızsın kusursuzsun anadan yeni doğmuş gibisin bu halinle cennetliksin ne mutlu sana uydun İlahi çağrıya geldin mukaddes topraklara büyük görevi eda ettin yaratan tarafından affedildin sakın gurura kapılma aldanıp yanılma dikkatli ol temkinli ol çünkü şeytan yedi renkli yetmiş tuzaklı bir düşmandır renkten renge giren tuzaktan tuzağa koşandır haccın bitti ama işin bitmedi durma hazırlığa başla yeni bir hazırlık başka bir hazırlık yeni bir heyecan başka bir heyecan gözyaşları içinde veda tavafını yapıyorsun Medine'ye doğru yola çıkıyorsun Âlemlerin Efendisi seni bekliyor sahabe-i kiram seni bekliyor

MEDİNE'DESİN
Medine'desin Zemzem'ini çantana alıyorsun Mekke'den ayrılıyorsun yüreğin buruk boynun bükük gönlünde hüzün var gözünde yaş var Mekke'den ayrılıyorsun dağları taşları seyrediyorsun hüzünleniyorsun belki bir daha görmek nasip olmaz diyorsun gözünde Kâbe'yi canlandırıyorsun hasretle ağlıyorsun hıçkırık sesleri duyuyorsun hıçkırıklara boğuluyorsun adım adım uzaklaşıyorsun
Medine yolundasın Resulullah 'ın deve sırtında kat ettiği yoldasın ama sen bebek sırtında değilsin daha rahatsın ilerliyorsun hüzünle ilerliyorsun Mekke'nin hüznüyle Kâbe'nin hüznüyle ilerliyorsun
Hüznün sevince dönüşüyor Ravza'nın sevinci Resulullahın sevinci yeşil kubbenin sevinci o sevinçle ilerliyorsun Resulullah'tan sonra hicret eden muhacirler gibi Halid Bin Velid ve Amr İbni As gibi ilerliyorsun Medine'li Müslümanlar Ensar rolünde seni bekliyorlar gelen her hacıya kucak açıyorlar
Yüzleri gülüyor sesleri sevindiriyor yardımsever insanlar yardımcı insanlar sen muhacir onlar Ensar onlarla kucaklaşacaksın ilerliyorsun Medine'ye az kaldı kafilede herkes heyecan âlemine daldı seni de bir heyecan sardı Medine nerede kaldı diyorsun galiba şu dağların ardı diyorsun evet çok az kaldı az daha ilerliyorsun bak hurma ağaçları görünüyor bak etrafını kaplamış bak sanki dağlara nur yağmış işte Medine hicret yurdu Peygamber yurdu ashabın yurdu Sevgililer Sevgilisinin duası hayatının son noktası güzel şehir sevimli şehir en hayırlı insanın medfun bulunduğu şehir
Şimdi Medine'desin Sekiz günlük durak burası konaklayacağın yer şurası yükünü konağına indiriyorsun dinlenmeden Mescid-i Nebiye koşuyorsun Peygamber mescidi yeryüzünün en sevaplı üç mescidinden biri Resul-i Ekrem'in İmam olup namaz kıldırdığı mescid Hazreti Bilal'in yanık sesiyle ezan okuduğu mescit on yıllık asr-ı saadet hatırasıyla dolu mescid. Âlemlerin Efendisini kıyamete dek bağrımda misafir eden mescit yeşil kubbeyi görüyorsun için doluyor yüreğin hopluyor sevgin coşuyor heyecanın artıyor.
Resulullahın kabrimi ziyaret eden beni sağlığımda ziyaret etmiş gibi olur sözünü hatırlıyorsun ilerliyorsun selam kapısından varıyorsun aşkla içeri adım atıyorsun Veysel Karani'nin aşkıyla Yunus Emre'nin aşkıyla Allah Resulünün huzuruna giriyorsun O'nu görüyor gibisin O da seni görüyor gibisi
Sanki O makamında makamı hamdda Livaül hamd sancağının altında sense şefaat dileme makamında yüzüne bakıyorsun nurundan gözlerin kamaşıyor yüzün kızarıyor utanıyorsun başımın önüne eğiyorsun çünkü sarayına girdiğin sıradan bir kralın huzurunda değilsin âlemler hürmetine yaratılan
En şerefli insanın huzurundasın O ki en hayırlı insan O ki mükemmel insan O ki Peygamberler Peygamberi O ki Yüce ahlâk sahibi O ki iki cihan serveri O ki Allahın Habibi O ki büyük şefaat sahibi O ki sevgililer sevgilisi bak Allah Resulü burada yeşil kubbenin altında Ravzanın yanı başında bak Hazreti Ebubekir Hazreti Ömer yanında selam veriyorsun salat ediyorsun sesini yükseltmiyorsun edebini saygını takılıyorsun Âlemlerin Efendisi'nin huzurundasın Sevgililer Sevgilisinin yanındasın hayâda Hazreti Osman gibi oluyorsun saygıda Hazreti Ali gibi oluyorsun anlayışta Ebu Hanife gibi oluyorsun edepte İmam Şafii gibi oluyorsun son Peygamberin karşısındasın rahmet Peygamberinin huzurundasın kendini sorgula ona ümmet olabildin mi O'nun yolunda gidebildin mi O'nun getirdiği mesajı aktarabildin mi O'nun davasına sahip çıkarabildin mi sorguladın kendini
Saygıyla duygu ile huzurdan ayrılıyorsun Cennet bahçelerinden bir bahçe olan Ravzada namazını kılıyorsun konağına dönüyorsun istirahata çekiliyorsun ertesi gün ziyaretlere gidiyorsun Gamame
mescidine varıyorsun Resulullahı gölgeleyen bulutu hatırlıyorsun Cennet'ül Baki'ye varıyorsun yüz bin ashabı hatırlıyorsun Kuba mescidi'ne varıyorsun takva oluyorsun Kıbleteyn mescidine varıyorsun ilk kıble Mescid-i Aksa'yı hatırlıyorsun Uhud'a varıyorsun Allah'ın aslanı oluyorsun Hz Hamza oluyorsun
Okçular tepesine çıkıyorsun şehadet kokluyorsun ilk öğretmen Hz Mus'ab oluyorsun Allahın bizzat konuştuğu perdesiz konuştuğu Hazreti Ebu Cabir oluyorsun Hendek meydanına varıyorsun taşa vurulan kazma oluyorsun düşmanı püskürten fırtına oluyorsun ders vermek için dersler alıyorsun konağına geri dönüyorsun namazı kırk vakite tamamlıyorsun hurmanı çantanı hediyeni alıyorsun
Mahşerde buluşmak üzere diyorsun gözyaşları içinde Allah Resulüne veda ediyorsun vasıtana binip memleketine dönüyorsun
Haccın ve ziyaretin makbul olsun dünya hayatın mutluluklarla dolsun ahiret hayatın Cennet olsun Allah'ın Selamı rahmeti ve bereketi senin ve hidayette olanların üzerine olsun

TinyPortal 2.2.2 © 2005-2022