Sohbet

2025 Apr 02 02:39:35
yusuf35: Ahmet Özhan - Türk Tasavvuf Müziği 2003 - 320 Kbps + Wav Kalite Eklendi...   TIKLA

2025 Mar 31 11:54:08
yusuf35: Ahmet Hatipoğlu - Kendi Sesinden Kendi Eserleri-1 2002 - 320 Kbps + Wav Kalite Güncellendi...   TIKLA

2025 Mar 31 11:33:17
yusuf35: Ramazan Bayramımız Mübarek Olsun

2025 Mar 30 18:09:18
ilahilersezertv: sevgili ilahiezgi  üyelerimiz  Ramazan bayramınız mübarek olsun  sevgilerle saygılarımla  ilahilersezertv...  ;)

2025 Mar 24 13:33:49
yusuf35: Yarkın - Rab 2011 - 320 Kbps + Wav Kalite Eklendi...   TIKLA

Welcome to Ilahi-Ezgi - Manevi Dünyanız. Please login or sign up.

03 Nisan 2025, 00:42:40

Login with username, password and session length

Üye
İstatistikler
  • Toplam İleti: 118,838
  • Toplam Konu: 13,913
  • Online today: 118
  • Online ever: 2,613
  • (21 Ocak 2020, 20:27:20)
Çevrimiçi Üyeler
Users: 5
Guests: 107
Total: 112

En Son Konular

Derviş Kaşıkları

Başlatan KurbanAmca, 30 Haziran 2010, 10:01:40

« önceki - sonraki »

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

KurbanAmca

Derviş Kaşıkları

"Sevginin yalnızca sözünü edenlerle, onu yaşayanlar arasında ne fark vardır?" diye sordular bir bilgeye. Bilge, büyük bir sofra hazırladı ve sevgiyi dillerinden eksik etmemelerine karşın, onu günlük yaşamlarında hiç kimseye göstermeyen kişileri yemeğe çağırdı. Sofrada herkes yerini aldıktan sonra, önlerine birer tas sıcak çorba, sonra da derviş kaşıkları denen, sapları bir metre uzunluğunda özel kaşıklar getirildi.

    Ev sahibi konuklarına bu kaşıkları nasıl tutmaları gerektiğini söyledi. Herkes kaşığının ucundan tutmak zorunda kaldı. Konuklar, uçlarından tuttukları bir metre uzunluktaki kaşıkları güçlükle taslarına daldırıyorlar, fakat kaşıklarına çorba doldurup, ağızlarına götüremiyorlardı. Ağızlarına bir kaşık çorba koyabilmeyi beceremeyen konuklar, yemekten sonra kalktıklarında, karınlarını doyuramamışlar, kaşıklarından dökülen çorbalarla da sofranın üstünü kirletmişlerdi.

    Bilge, bir gün sonra ikinci bir yemek daveti verdi. Bu kez, sevgiyi gerçekten bilen ve her gün sevgiyle yaşayan kişileri çağırdı. Yüzleri aydınlık, gözleri sevgiyle gülümseyen pırıl pırıl kişiler geldiler ve bu kez onlar yerlerini aldılar, sofrada. Önlerine birer tas sıcak çorba ve sapları bir metre uzunluktaki derviş kaşıkları getirildi. Onlara da kaşıkları ancak  saplarının uçlarından tutabilecekleri kuralını söylendi.

Ev sahibi bilgenin "Buyurun, afiyet olsun" sözünden sonra sofradaki herkes, önündeki kaşığı, sapının ucundan tuttu ve herkes kaşığını, karşısındaki kişinin tasına daldırıp, kaşığına aldığı çorbayı, karşısındaki kişinin ağzına uzattı. Bu yöntemle herkes karnını doyurabildi. Konuklar sofradan kalktıklarında ise, sofranın üstünde, dökülmüş tek damla çorba yoktu.

   "Sevginin yalnızca sözünü edenlerle, onu yaşayanlar arasında ne fark vardır ?"sorusunu soranlara bu uygulamayla yanıt verdikten sonra bilge, bir de öğütte bulundu:

    "İşte", dedi." Kim ki yaşam sofrasında yalnızca kendini görür ve yalnızca kendini doyurmayı düşünürse, o kişi aç kalacağını da bilmelidir.

Ve kim ki başkalarına da düşünür ve o da kesinlikle doyurulacaktır. Çünkü yaşam denen bu pazarda, alan değil, veren kazançlıdır her zaman."

suskun1

Çok güzeldi sevgiyi çok güzel bir şekilde anlatmış bilge...
Acaba bu zamanda gerçekten de sevgiyi bilen insan var mı...
Artık sevgiye kimse değer vermiyor, insanlar manfeat peşinde malesef...
paylaştığın için çok teşekkür ederim abi...
bu gibi sevgilerle yaşaman dileğiyle...

kervan

emeginize  saglık  rabbim  razı  olsun  güzel  paylasımınız  icin

medet42


TinyPortal 2.2.2 © 2005-2022