Sohbet

2024 Nov 17 19:35:37
yusuf35: Ziya Uğur - Hacı Bayram-ı Veli 2017 - 320 Kbps + Flac Kalite Eklendi   TIKLA

2024 Nov 10 23:45:06
yusuf35: Mustafa Aksoy - Hep Birşeyler Var 2005 - 320 Kbps + Wav Olarak Eklenmiştir...  TIKLA

2024 Nov 06 07:14:02
yusuf35: Mustafa Özoruç - Sarmaşık 1993 - 320 Kbps + Wav Kalite Eklenmiştir  TIKLA

2024 Nov 04 13:27:25
yusuf35: Ozan Yusuf Polatoğlu - Beyaz Hüzün 2010 - 320 Kbps + Wav Kalite Eklenmiştir  TIKLA

2024 Nov 03 12:14:32
yusuf35: Berk Özbek - Türkiye'nin Tenoru'ndan İlahiler 2024 - 320 Kbps + Flac Eklendi  TIKLA

Welcome to Ilahi-Ezgi - Manevi Dünyanız. Please login or sign up.

22 Kasım 2024, 20:18:07

Login with username, password and session length

Üye
  • Toplam Üye: 4,298
  • Latest: mdeniz
İstatistikler
  • Toplam İleti: 118,458
  • Toplam Konu: 13,897
  • Online today: 746
  • Online ever: 2,613
  • (21 Ocak 2020, 20:27:20)
Çevrimiçi Üyeler
Users: 2
Guests: 722
Total: 724
Veys
By_Caner
Google (3)

En Son Konular

18 Mart Çanakkale Şehitlerini Anma Günü

Başlatan KurbanAmca, 15 Mart 2011, 16:26:29

« önceki - sonraki »

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

18 Mart Çanakkale Şehitlerini Anma Günü



18 Mart günü, 1915 Çanakkale Deniz Zaferi'nin yıldönümüdür. Bugün, 2002 yılından itibaren, "Şehitler Günü" olarak kabul edilmiştir.

Şehit: Allah yolunda canını feda eden, dinini, vatanını, bayrağını savunurken ölen, haksız yere öldürülen Müslüman'dır. Şehitlik, Allah katında peygamberlikten sonra en yüksek mertebedir. Şehitler, Allah'ın sevgili kullarıdır. Cennet'te onlar için sonsuz nimetler hazırlanmıştır. Arapça, "Tanık" anlamına gelen şehit, inançlarını yadsımamak uğruna, Allah'a ya da kutsal saydığı değerlere tanıklık etmek ülküsüyle can veren kişidir. Kur'an, Allah yolunda öldürülenlerin, Allah'ın bağışını ve merhametini kazandıklarını bildirir. "Sakın Allah katında öldürülenleri ölüler sanma. Doğrusu onlar Rableri katında diridirler. Cennet meyvelerinden rızıklanırlar." (Al-i İmran Suresi:169-170) Buna göre şehitler ölü sayılmamalıdır, onlar diridir; yaptıkları boşa çıkarılmayacak ve dünyada kendilerine tanımlanan Cennet'e konulacaklardır.

Kutsal vatan topraklarını canları pahasına koruyarak şehitlik onuruna erişen aziz şehitlerimizi minnet ve şükranla anıyoruz.

Bugün, 18 Mart Şehitler Günü, aynı zamanda "Çanakkale Zaferi"nin .... Yıldönümü.

Çanakkale Zaferi, dünya tarihinde bir dönüm noktası olmuş, tarihin akışı üzerinde Türk Ulusu, belirleyici bir rol oynamıştır.

Millet olma bilincinin tohumlarının atılarak, Kurtuluş Savaşı'nın kazanılmasına zemin hazırlayan, bir prestij ve azmin mücadelesidir.

Çanakkale Muharebeleri, 1. Dünya Savaşı'nın en önemli ve hassas bölümünü teşkil eder.

Çanakkale Savaşı, ordumuzu zafere taşıyan Mustafa Kemal gerçeğini ortaya çıkarmış, milletimiz, 500 bin evladını bu savaşta şehit vermiştir.

Mukaddes vatan toprakları için, canlarını seve seve vererek; bir ulusun kaderini değiştiren, vatanımızı, istiklalimizi, sarsılmaz imanları, eşsiz cesaretlerine borçlu olduğumuz, aziz şehitlerimiz, dünyada eşi benzeri olmayan bir destan yazmıştır.

Çanakkale Zaferi'nin, özellikle genç nesillere iyi anlatılması, ecdadımıza ve şehitlerimize bir borcumuz olduğu gibi, geleceğimizin de teminatıdır.

Bu konuda, Şehit Ailelerimizin ve Muharip Gaziler Derneğimizin, çok önemli bir sorumluluğu üstlendiklerini görüyoruz.

Şehit Ailelerimiz, yaşadığımız pek çok sıkıntılı dönemde ortaya koydukları, sağduyulu ve kararlı tutumla, milletimizin vicdanı haline gelmiştir.

Gazilerimiz, toplumumuzun milli hafızasını oluşturmaktadır.

Milletimiz, ne zaman kendini darda hissederse, gazilerimizi dinlemesi, gazilerimizin ve şehitlerimizin vatan sevgisi çizgisine dönmesi, yeniden dirilmesi için yeterli olacaktır.

Çanakkale Savaşı ortaya koymuştur ki, her ne sebeple olursa olsun savaş; büyük bir yıkımı, insanlık onurunun ayaklar altına alınmasını ifade eder.

Türk Milleti, kendi şehitlerine gösterdiği özeni ve ilgiyi, bu savaşta ölen yabancı askerlere de göstererek, insanlığın yere düşen onurunu da ayağa kaldırmıştır.

İnsanlık, geçmişin hatalarından gerekli dersleri çıkararak, dünyanın çeşitli bölgelerinde süren çatışmaları sonlandırmalıdır.

İnsanların hiçbir ayırım gözetmeden ve gelecek kaygısı duymadan; huzur, sevgi ve kardeşlik içinde bir arada yaşayacakları, barış dolu bir dünyanın temelleri atılmalıdır.

Büyük Önder Atatürk'ü,

Çanakkale Şehitlerimizi ve bugüne dek vermiş olduğumuz tüm aziz şehitlerimizi,

Şehitler Günü münasebetiyle, bir kez daha saygı ve şükranla anıyor, yüce Allah'tan rahmet diliyorum.

Ruhları şad olsun.

Alıntıdır...

16 Mart 2011, 11:23:27 #1 Last Edit: 16 Mart 2011, 11:56:31 by KurbanAmca
Yüce Mevlam. Bu Vatanı Bizlere Bırakan.Allah(Cc) İçin Harp Etmiş.Memleketime Ve İslam Alemini Hayırları Dokunmuş Olan Atalarımı Cennetine Kabul Eyle.Bizlerinde Onların Yolunda Yürüyebilmek İçin Kalbimize Onların Sevgisini Koy.Onlara Layık Bir İnsan Eyle.Onların Korkusuz Ve Allah Sevgisinden Çırpınan Kalpleri Bize de Nasip Eyle.Allah'ım Onlar Boşuna Ölmedi.Lakin Eminim Ki Kalsalar Ve de Günümüz Osmanlı Torunlarının Çarpıklıklarını Görseler Çok Muzdarip Olurlardı. Yarabbim Memleketimi Allah Yolunda Düzelt.Memleketimi Senin Kanunlarından Yönetilmesini Nasip Eyle.Zina-Hırsızlık-Rüşvet-Çıplaklık-Adam Öldürme Almış Başını Gidiyor.Allah'ım Atalarım Görevlerini Yaptı Senin Yolunda Ve Vatanları İçin Şehit Oldu.Yarabbim Sen Osmanlı Torunlarına Hidayet Ver.Allah Sevgisini Ve Korkusunu Kalplerine Yerleştir.Kuran'a Sımsıkı  Sarılan Bir Ümmet Eyle.
1976 TRABZON DOĞUMLU.LİSE MEZUNU.EVLİ.1 ÇOCUK SAHİBİ.KENDİ İŞYERİNDE ÇALIŞAN BİR FANİ.



AMIN AMIN,

RABBIM Devletimizi daim kilsin.



Minareler süngü, kubbeler miğfer, Camiler kışlamız, müminler asker, Bu ilahi ordu dinimi bekler, Allahu Ekber, Allahu Ekber.


Çanakkale Şehitlerine

Şu Boğaz harbi nedir? Var mı ki dünyâda eşi?
En kesif orduların yükleniyor dördü beşi.
-Tepeden yol bularak geçmek için Marmara'ya-
Kaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya.
Ne hayâsızca tehaşşüd ki ufuklar kapalı!
Nerde-gösterdiği vahşetle 'bu: bir Avrupalı'
Dedirir-Yırtıcı, his yoksulu, sırtlan kümesi,
Varsa gelmiş, açılıp mahbesi, yâhud kafesi!
Eski Dünyâ, yeni Dünyâ, bütün akvâm-ı beşer,
Kaynıyor kum gibi, mahşer mi, hakikat mahşer.
Yedi iklimi cihânın duruyor karşında,
Avusturalya'yla beraber bakıyorsun: Kanada!
Çehreler başka, lisanlar, deriler rengârenk:
Sâde bir hâdise var ortada: Vahşetler denk.
Kimi Hindû, kimi yamyam, kimi bilmem ne belâ...
Hani, tâuna da züldür bu rezil istilâ!
Ah o yirminci asır yok mu, o mahlûk-i asil,
Ne kadar gözdesi mevcûd ise hakkıyle, sefil,
Kustu Mehmedciğin aylarca durup karşısına;
Döktü karnındaki esrârı hayâsızcasına.
Maske yırtılmasa hâlâ bize âfetti o yüz...
Medeniyyet denilen kahbe, hakikat, yüzsüz.
Sonra mel'undaki tahribe müvekkel esbâb,
Öyle müdhiş ki: Eder her biri bir mülkü harâb.

Öteden sâikalar parçalıyor âfâkı;
Beriden zelzeleler kaldırıyor a'mâkı;
Bomba şimşekleri beyninden inip her siperin;
Sönüyor göğsünün üstünde o arslan neferin.
Yerin altında cehennem gibi binlerce lağam,
Atılan her lağamın yaktığı: Yüzlerce adam.
Ölüm indirmede gökler, ölü püskürmede yer;
O ne müdhiş tipidir: Savrulur enkaaz-ı beşer...
Kafa, göz, gövde, bacak, kol, çene, parmak, el, ayak,
Boşanır sırtlara vâdilere, sağnak sağnak.
Saçıyor zırha bürünmüş de o nâmerd eller,
Yıldırım yaylımı tûfanlar, alevden seller.
Veriyor yangını, durmuş da açık sinelere,
Sürü halinde gezerken sayısız teyyâre.
Top tüfekten daha sık, gülle yağan mermiler...
Kahraman orduyu seyret ki bu tehdide güler!
Ne çelik tabyalar ister, ne siner hasmından;
Alınır kal'â mı göğsündeki kat kat iman?
Hangi kuvvet onu, hâşâ, edecek kahrına râm?
Çünkü te'sis-i İlahi o metin istihkâm.

Sarılır, indirilir mevki-i müstahkemler,
Beşerin azmini tevkif edemez sun'-i beşer;
Bu göğüslerse Hudâ'nın ebedi serhaddi;
'O benim sun'-i bedi'im, onu çiğnetme' dedi.
Asım'ın nesli...diyordum ya...nesilmiş gerçek:
İşte çiğnetmedi nâmusunu, çiğnetmiyecek.
Şühedâ gövdesi, bir baksana, dağlar, taşlar...
O, rükû olmasa, dünyâda eğilmez başlar,
Vurulup tertemiz alnından, uzanmış yatıyor,
Bir hilâl uğruna, yâ Rab, ne güneşler batıyor!
Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş asker!
Gökten ecdâd inerek öpse o pâk alnı değer.
Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor tevhidi...
Bedr'in arslanları ancak, bu kadar şanlı idi.
Sana dar gelmiyecek makberi kimler kazsın?
'Gömelim gel seni tarihe' desem, sığmazsın.
Herc ü merc ettiğin edvâra da yetmez o kitâb...
Seni ancak ebediyyetler eder istiâb.
'Bu, taşındır' diyerek Kâ'be'yi diksem başına;
Ruhumun vahyini duysam da geçirsem taşına;
Sonra gök kubbeyi alsam da, ridâ namıyle,
Kanayan lâhdine çeksem bütün ecrâmıyle;
Mor bulutlarla açık türbene çatsam da tavan,
Yedi kandilli Süreyyâ'yı uzatsam oradan;
Sen bu âvizenin altında, bürünmüş kanına,
Uzanırken, gece mehtâbı getirsem yanına,
Türbedârın gibi tâ fecre kadar bekletsem;
Gündüzün fecr ile âvizeni lebriz etsem;
Tüllenen mağribi, akşamları sarsam yarana...
Yine bir şey yapabildim diyemem hâtırana.
Sen ki, son ehl-i salibin kırarak savletini,
Şarkın en sevgili sultânı Salâhaddin'i,
Kılıç Arslan gibi iclâline ettin hayran...
Sen ki, İslam'ı kuşatmış, boğuyorken hüsran,
O demir çenberi göğsünde kırıp parçaladın;
Sen ki, rûhunla beraber gezer ecrâmı adın;
Sen ki, a'sâra gömülsen taşacaksın...Heyhât,
Sana gelmez bu ufuklar, seni almaz bu cihât...
Ey şehid oğlu şehid, isteme benden makber,
Sana âğûşunu açmış duruyor Peygamber.
 
Mehmet Akif Ersoy

 


Sessizlik; söyleyecek sözü olmayanın değil, boş lafta gözü olmayanın işidir
http://merhametfm.blogspot.com.tr/

keske herkes gidip görse bu milletin yuzyillardir bu dusman ulkelerden neler cektigini SAIIRIN DEDGI GIBI
BASTIGIN YERLERI TOPRAK DIYEREK BASMA TANI
DÜSÜN ALTINDAKI BINLERCE KEFENSIZ YATANI
isde orasi CANAKKALE basarken icinin titredigi
acab burda da yatan varmi dedigin


sizler olmasaydiniz belkide  ülke diyebilecegimiz bir yerimiz yoktu
camiden ezanim okunuyorsa,direkte bayragim dalgalaniyorsa
cumalari cemaat namaz kiliyorsa
bunlar siz sehitlerimizin sayesinde

ALLAHIM onlarin sefaatinden bizleri mahrum etmesin
ruhlari sad makamlari cennet olsun


TinyPortal 2.2.2 © 2005-2022