Sohbet

2024 Nov 17 19:35:37
yusuf35: Ziya Uğur - Hacı Bayram-ı Veli 2017 - 320 Kbps + Flac Kalite Eklendi   TIKLA

2024 Nov 10 23:45:06
yusuf35: Mustafa Aksoy - Hep Birşeyler Var 2005 - 320 Kbps + Wav Olarak Eklenmiştir...  TIKLA

2024 Nov 06 07:14:02
yusuf35: Mustafa Özoruç - Sarmaşık 1993 - 320 Kbps + Wav Kalite Eklenmiştir  TIKLA

2024 Nov 04 13:27:25
yusuf35: Ozan Yusuf Polatoğlu - Beyaz Hüzün 2010 - 320 Kbps + Wav Kalite Eklenmiştir  TIKLA

2024 Nov 03 12:14:32
yusuf35: Berk Özbek - Türkiye'nin Tenoru'ndan İlahiler 2024 - 320 Kbps + Flac Eklendi  TIKLA

Welcome to Ilahi-Ezgi - Manevi Dünyanız. Please login or sign up.

23 Kasım 2024, 01:30:38

Login with username, password and session length

Üye
  • Toplam Üye: 4,298
  • Latest: mdeniz
İstatistikler
  • Toplam İleti: 118,458
  • Toplam Konu: 13,897
  • Online today: 626
  • Online ever: 2,613
  • (21 Ocak 2020, 20:27:20)
Çevrimiçi Üyeler
Users: 4
Guests: 509
Total: 513

En Son Konular

Atilla Yılmaz - Uyan 2011

Başlatan Mehmedim, 30 Aralık 2021, 10:20:50

« önceki - sonraki »

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

30 Aralık 2021, 10:20:50 Last Edit: 31 Ağustos 2024, 10:31:59 by HARUN
Atilla Yılmaz - Uyan 2011 - 320 Kbps
9 / 00:00:37:01 / 84,74 MB





Atilla Yılmaz - Uyan 2011 - 320 Kbps (9 / 37:01)
----------------------------------------------------------------------
Atilla Yılmaz - 1 Uyan 04:59
Atilla Yılmaz - 2 Kim Sevdi 04:35
Atilla Yılmaz - 3 Dostum 03:45
Atilla Yılmaz - 4 Buyruk 02:40
Atilla Yılmaz - 5 Sesleniş 03:22
Atilla Yılmaz - 6 Çağrı 02:20
Atilla Yılmaz - 7 Mor Dağlar 03:44
Atilla Yılmaz - 8 Anam 05:29
Atilla Yılmaz - 9 Leke (Şiir) 06:05

[hide thanked=1]



Atilla Yılmaz - Uyan 2011 - 320 Kbps




Atilla Yılmaz - Uyan 2011 - Flac


[/hide]

Teşekkür ederim Allah razı olsun

Emeği Geçenlerden Allah Razı ve Memnun Olsun...
☾☆ Mekke'ye Hasret Gönüller İçin, MEKKE FM ☆☽

owner  :  http://mekkefm.com/
owner  :  http://cansuyufm.com/
mail     :  mekkefm@msn.com
Merkez :  Sakarya

ALLAH (C.C) Razı Olsun kardeşim.
Paylaşım İçin Teşekkürler
Ellerinize ve  Emeklerinize Sağlık

UYAN
Er meydanlarından çekilir oldun
Çorak iklimlere ekilir o! dun
Eğilmek bilmezdin bükülür oldun...
Sürer mi bu gaflet; daha kaç sene?
Uyan ey Türk uyan! Uyumak nene?
****
Boşaldın boşaldın.. dolabilmedin,
Gidişin o gidiş.. gelebilmedin...
Döktüğün kanları alabilmedin...
Şah damarlarına yapışan kene
Sömürür mü seni: daha kaç sene?
****
Bakın şu Oğuz'un torunlarına;
Kara taş bağlamış karınlarına!
Umutsuz gözlerle yarınlarına
Bakarlar mı dersin; daha kaç sene
Uyan ey! ... Kendine dönmeyi dene!
****
Eski sandıklarda harsın, tören ey!
Hain, çaşıt dolu; yanın, yören ey!
Bağlı tutsak sanır seni gören ey!
Bu böyle sürer mi; daha kaç sene?
Uyan ey! ... Kendine dönmeyi dene.
****
Bak ne der Oğuz Han, Alparslan, Tuğrul:
Ey Bozkurtlar soyu! Yerinden doğrul!
Silkin! ... Öz mâyanla yeniden yoğrul!
İnsanlığı nûra kavuştur yine
Uyan ey! ... Kendine dönmeyi dene.
****
Acunda ne varsa kurudan, yaştan
Al Dede Korkut'tan, Hacı Bektaş'tan
Malazgirt ufkuna doğ yeni baştan...
Dilerim Tanrı'dan bu devran döne,
Uyan ey Türk! ... Uyan! Uyumak nene?
****
Seni aldatmasın 'Batı' denilen,
Onun mayasıdır 'katı' denilen,
Onun iç yüzüdür 'kötü' denilen...
Odur özsuyunu sömüren kene!
Sen uyan; onu da uyandır gene
****
Düşün! Kaç parçaya bölmüşler seni?
Sonsuz bir sahraya salmışlar seni...
Kanadını kırıp yolmuşlar seni..
Kalk, doğrul yerinden! Yürü, geç öne!
Uyan ey! ... Kendine dönmeyi dene.
****
Yıkıldın, yakıldın: 'devrim' dediler,
Soysuzlaştırıldın 'evrim' dediler,
Bozkurta it, ite 'yavrum' dediler..
Kalk, doğrul yerinden! Yürü, geç öne!
Uyan ey! ... Kendine dönmeyi dene.
****
Türk Bilge Kağan der 'İşitin beni!
Benim çağlar aşan, benim en yeni.
Ey Türk! Birgün gaflet basarsa seni
Gönül ver, kulak tut bendeki üne,
Uyan Ey! Kendine dönmeyi dene! '
****
'Üstten gök basmayıp yer çökmeyince
Hainler türeyip bel bükmeyince
Seni gafil bulup kan dökmeyince
Türk'ün bir düşmanı çıksa da bine
İlini, töreni bozamaz yine! '
****
Köklerinden koptu okumuşların,
Batıyı put yaptı okumuşların,
Yaptığına taptı okumuşların...
Ey Türk! Kendine dön! Yad, yaban nene
Kalk, doğrul yerinden, yürü geç öne!
****
Dinle! Dövülmekte... Çağrı kösleri,
Dinle! Yakındadır... ayak sesleri,
Bozkurtların sıcak, hür nefesleri
Ufkunu doğudan sarsın da yine
Kalk! Doğrul yerinden! Yürü, geç öne!
****
Sen, Oğuz Ata'nın has milleti, sen!
Sen, son Peygamberin has ümmeti. sen!
O seni boğmadan, boğ zilleti sen! ...
Uyan! Ey Türk oğlu! Uyumak nene?
Kalk, doğrul yerinden! Yürü, geç öne!
****
Medet ummaya gör kızıl surattan,
Seni mahrum koyar aşktan, muraddan,
Çağla Sakarya'dan, kükre Fırat'tan..
Kara, kızıl, sarı.. sür, topla yine;
Bunlardır özünü sömüren kene!
****
Destanlar yazılır, şanına lâyık,
Yine de erişmez ününe lâyık,
Olursan soyuna, dinine lâyık...
Geçer bu gafletin; sürmez çok sene,
Uyan ey Türk oğlu! Uyumak nene?

KİM SEVDİ
Sus hiçbir şey söyleme yar sözlerin çok acı,
Her hecesi kor ateş sinemi yakar gibi,
Gözyaşından ıslanmış kirpiklerinin ucu,
Çatık kaşın bir deprem gönlümü yıkar gibi
****
Seni benim kadar kim sevdi,
Sana bu gönlünü kim verdi,
Sen söyle...
****
Kanımın her damlası içime akar gibi,
Şu canım şu bedenden sıyrılıp çıkar gibi,
Ha ayrılık ha ölüm sanki bilmezmiş gibi,
Çek git artık diyorsun bir kafama sıkar gibi,
****
Seni benim kadar kim sevdi,
Sana bu gönlünü kim verdi,
Sen söyle...

DOSTUM
Bin Cefalar Etsen Almam Üstüme Oy
Gayet Şirin Geldi Dillerin Dostum Oy
Varıp Yadellere Meyil Verirsen Oy
Kış Ola Bağlana Yolların Dostum Dostum
****
İlahi Onmaya Yardan Ayıran Oy
Bahçede Bülbüller Ötüyor Uyar Oy
Kula Gölge İse Allah'a Ayan Oy
Senden Ayrılalı Gülmedim Dostum

BUYRUK
Ne söylenecekse söyledi diller
bundan geri namlu mermi konuşsun
kanımızla ulu destan yazalım
seneler konuşsun aylar konuşsun
****
Mermi salın kaçanların peşine
kuzgun konsun ödleklerin leşine
bu dünyada namertlerin işi ne
Tanrı'nın övdüğü boylar konuşsun
****
Ay tümlesin gecelere şan gelsin
gövdelerden ığıl ığıl kan gelsin
biz ölelim Türkiye'me can gelsin
düğünler şölenler toylar konuşsun
****
Devran döner zaman geçer aradan
namlumuzu yüce kılsın yaradan
yıllar sonra adımıza buradan
ay yıldız bayraklı beyler konuşsun

SESLENİŞ
Yalnızım ne kadar aranıp dursam
başucumda seni bulamıyorum
güneşten vazgeçip susuz olsam da
seninle olmadan olamıyorum
****
Her gece orda bir yaslanan mı var
sessizce kirpiği ıslanan mı var
uzaktan bana bir seslenen mi var
ne diyor sesini duyamıyorum.

ÇAĞRI
Bu ülkeye gönül veren
ölür mü bozkurt ölür mü?
oğuz soylu cenkten ırak
kalır mı bozkurt kalır mı?
****
Kara kâfir dünden çetin
pusat çekip tezden yetin
şu çaşıtlar yurt kıymetin
bilir mi bozkurt bilir mi?
****
Hançer pasın bin can silmez
ödlek oku sine delmez
itten kurda fayda gelmez
gelir mi bozkurt gelir mi?
****
Çevir düşman kalasını
dağıt Turan'ın yasını
sen vurmazsan belasını
bulur mu bozkurt buılur mu?

MOR DAĞLAR
Mor dağlara kış düştü
pusu kurarlar şimdi
acı iner yüreğe
kimi vururlar şimdi
****
Anaların yürekleri
bugünde kanar şimdi
ölen ölür kalan kalır
ağıtlar yanar şimdi
****
Mor dağlara kış düştü
pusu kurarlar şimdi
acı iner yüreğe
kimi vururlar şimdi
****
Yüreğinde sevdasıyla
yiğitler susar şimdi
Azrail'in gölgesinde
karanlık dağlar şimdi
****
Mor dağlara kış düştü
pusu kurarlar şimdi
acı iner yüreğe
kimi vururlar şimdi
****
Bir gün gelir umut doğar
devranlar döner şimdi
hasret karanlığı deler
dağlarda yanar şimdi

ANAM
Mahut şafaklar
Gökkandili sönüp
Geceye sarıldığında
****
Dizindeyim anam
Gül demet eline
Karıldığında
Şafakları istemem
Kanlı urganlarıyla
İstemem gün ışığını
Diriler makberinde
****
Seni benden alır
Boynum bükülür
Gözyaşlarımla
Ellerim boşlukta kalır
Yeniden beklerim
Sarılıp emzirecek vuslatı
Durmazsın yine
Güneşi gömüp
Akşamın olduğu yerden
Şakayıktan demetlerle
Nağmelerle gelirsin
Başım dizindeyken
Ninnilerle inlersin
Yanarsın kendince
Bir daha olmayası
Sabaha
Bir daha erince
****
Gitme anne, sen dur!
Gönlümde ki sürur
Kararsın güneş
Gözümdeki nur
Bu Nemrut ateş
Şafaklara kayıp
Ne varsa söndüreyim
Beni bağrına
Bağrın kalbime
Döndüreyim
****
Hasretler olmasın
Anneler ağlamasın
Hasretler olmasın
Anneler ağlamasın
****
Bir sen mi yalnızsın ey deli gönül
Gurbetin ocağı beni pişirdi
Yâdıma gelmişsin vay deli gönül
Hasretin sineme tetip düşürdü
****
Oy anam can anam kurban anam
Duvar ol sen bana sırt ver anam
Dağlara dağlara gardaş verdin
Dağlara dağlara canlar verdin
****
Oy anam can anam kurban anam
Duvar ol sen bana sırt ver anam
Dağlara dağlara gardaş verdin
Dağlara dağlara canlar verdin
****
Yaslandım duvara, yaktım tütünü
Dumanı sılaya aldı aşırdı
Ayrılık acısı derdin bütünü
Gözümün yaşını yine taşırdı
****
Oy anam can anam kurban anam
Duvar ol sen bana sırt ver anam
Dağlara dağlara canlar verdin
Dağlara dağlara Mehmet verdin
****
Oy anam can anam kurban anam
Duvar ol sen bana sırt ver anam
Dağlara dağlara gardaş verdin
Dağlara dağlara Mehmet verdin

LEKE
Namus lekesi değil alnımda gördüğünüz,
Vurulmuşum, vurulmuş düşmüşüm güpegündüz.
Şakağımdaki kansa, o benim gülüşümdür,
Namert sürünmektense, erkekçe ölüşümdür.
Şaşırmayın, korkmayın, ürkmeyin ey yiğitler,
Bakın etrafımızı nasıl sarıyor kızıl itler!
Zaten faydası yoktur korkaklığın ecele,
Yaşamak hakkın lakin istiklalinle bile.
İhtirama zaman yok, merasime ne hacet?
Size düşen daha çok vazifeler var. Evet...
Evet!.. Böyle sürerse bu eşkiya kanunu,
Müebbet felakettir milletimin sonu.
Size selâm gönderdi kırk yiğidiyle KÜRŞAD
Sizden haber bekliyor yüz milyon; imdat! imdat!
Hala tevekkülde mi kararlısın yoksa?
Sükut neyi halleder, yaran oyuk oyuksa?
Tevekkül Allah'adır zillete katlanılmaz!
Ya hayat ya ölüm! Bunun ötesi olmaz.
Namus lekesi değil alnımdaki bu leke,
Asırlardır karşıma çıkmazken tek teke
Önümüzde dalkavukluk, meddahlık edenleri,
Şimdi iyi tanı, gör neymiş hünerleri...
Mütefekkirler echel, realistler yalancı,
Hayret! Dünkü yabancı, bugün bu handa hancı...
Dağdan bağa inenler, yoluma kül döküyor
Benim ayak izlerim taşralı gözüküyor
Farkına yeni vardım, suçluymuşum ben meğer
Otağımda cellatlar... Kaçmak!.. Bu neye değer!
Ne papyon kravatlı, ne rugan papuçluyum
Halisane Türk'üm ben, onun için suçluyum.
Suçluyum, hainleri gözlerinden tanırım ben.
Bir intizar dinlerim şu toprağın kalbinden.
O ses der ki: -Ey oğul, yazıklar olsun sana!
Mezarımı kirleten, şu mahluka baksana!
Baktım gafiller düşmüş hainlerin peşine
Dedim Bozkurtların yurdunda, çakalların işi ne?
Fırlamışım yayımdan, ok hedefi mutlaka bulur
Son kale, son akında, ancak böyle kurtulur.
Namus lekesi değil, kurşun yarasıdır O.
Asrın adaletine, bir yüz karasıdır bu!
Arz-ı endam etsinler... Mütebessim, mutantan.
Sonra da sulh severiz, deyiversinler YALAN
Yalandır ne söyleseler, beşeriyyet namına,
Hanumanlar yıkılır, bu şer'riyet namına.
Adi cinayetlerle küllenir asıl yara
Can yakar, göz yaşarır, alır yürür bu sara
Sokaktan okullara, okuldan minareye
Bu kıvılcım saçarken bekçiler uyur, niye?
Kimdir bu uyanıklar, niçin uyur uyuyan?
Beş kıt'a birbirine dokunur zaman zaman
Bayraklar indirilir, paçavralar sallanır
İşte bu kızıl itler, bu sayede yollanır.
İnsan denmez bir avuç yal için sürünene
İnsan denmez sesimden ürküp, dev görünene
İnsan denmez iltifat, iltizam edenlere
İnsan denmez yenilen ve önde gidenlere
İnsan denmez gözyaşı döküp, ter dökmeyene
İnsan denmez hedefi görüp diz çökmeyene
Ben şüheda nesliyim, başkaya varmaz dilim
Belki mağdurum ama, asla meyus değilim.
Gökbayrak Albayrağa bir gün çizerken ufuk
O büyük kurtuluşa yürürken çoluk çocuk
Bu nefes bu bedeni terkedip de gitsede
Ruhum at koşturacak, o büyük hengamede.
Namus lekesi değil, artık bilinmeli bu!
Asıl leke bellidir, kökten silinmeli bu!
Bir isyan cinnet gibi, bir günkü kâbus gibi
Karşımda tomsonlular, yunan gibi rus gibi
Ey gönüllü bayraktar, ey devşirme dölleri!
İleri, biraz daha, biraz daha ileri.
İhanet oyununda, peşrev çekenler bu kez
Bilsinler ki bu toprak, hainleri hiç sevmez!
Bugün sabreyleyenler, bir gün bezecekler
Tutup başlarını, taşlarla ezecekler.
Atalarımız bize, böyle ferman buyurdu
Ey ecdat sevgisiyle taşan kahraman ordu
Bu hakimler veremez, hükmünü bu celsenin
Hazır olun Bozkurtlar! Hüküm sırası sizin

TinyPortal 2.2.2 © 2005-2022