Sohbet

2024 Nov 17 19:35:37
yusuf35: Ziya Uğur - Hacı Bayram-ı Veli 2017 - 320 Kbps + Flac Kalite Eklendi   TIKLA

2024 Nov 10 23:45:06
yusuf35: Mustafa Aksoy - Hep Birşeyler Var 2005 - 320 Kbps + Wav Olarak Eklenmiştir...  TIKLA

2024 Nov 06 07:14:02
yusuf35: Mustafa Özoruç - Sarmaşık 1993 - 320 Kbps + Wav Kalite Eklenmiştir  TIKLA

2024 Nov 04 13:27:25
yusuf35: Ozan Yusuf Polatoğlu - Beyaz Hüzün 2010 - 320 Kbps + Wav Kalite Eklenmiştir  TIKLA

2024 Nov 03 12:14:32
yusuf35: Berk Özbek - Türkiye'nin Tenoru'ndan İlahiler 2024 - 320 Kbps + Flac Eklendi  TIKLA

Welcome to Ilahi-Ezgi - Manevi Dünyanız. Please login or sign up.

23 Kasım 2024, 00:13:56

Login with username, password and session length

Üye
  • Toplam Üye: 4,298
  • Latest: mdeniz
İstatistikler
  • Toplam İleti: 118,458
  • Toplam Konu: 13,897
  • Online today: 559
  • Online ever: 2,613
  • (21 Ocak 2020, 20:27:20)
Çevrimiçi Üyeler
Users: 7
Guests: 589
Total: 596

En Son Konular

Uğur Işılak - Akustik Performanslar 2020 Nette İlk

Başlatan Mehmedim, 19 Eylül 2020, 23:42:40

« önceki - sonraki »

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Uğur Işılak - Akustik Performanslar 1-2 2020 - 320 Kbps
22 / 00:01:17:09 / 176,57 MB

Uğur Işılak - Akustik Performanslar 1 2020 - 320 Kbps (11 / 37:41)
-----------------------------------------------------------------------------------------




Uğur Işılak - 01 Aha Geldim Gidiyorum (Akustik Versiyon)  5:39
Uğur Işılak - 02 Bekle Diyorsun (Akustik Performans)  2:37
Uğur Işılak - 03 Haber Ver (Akustik Performans)  3:22
Uğur Işılak - 04 Mihriban (Akustik Versiyon)  3:18
Uğur Işılak - 05 Senin Dışında (Akustik Performans)  2:40
Uğur Işılak - 06 Senin Sayende (Akustik Performans)  3:35
Uğur Işılak - 07 Kurtar Beni (Akustik Versiyon)  3:54
Uğur Işılak - 08 Sevda Faslı Benden Geçti (Akustik Performans)  3:11
Uğur Işılak - 09 Başa Gelen Çekiliyor (Akustik Performans)  3:07
Uğur Işılak - 10 Sev Ey Gönül (Akustik Performans)  2:43
Uğur Işılak - 11 Eski Tadım Yok Artık (Akustik Performans)  3:34


Uğur Işılak - Akustik Performanslar 2 2020 - 320 Kbps (11 / 39:28)
-----------------------------------------------------------------------------------------




Uğur Işılak - 01 Kâmil Olsa İncitmezdi, Ârif Olsan İncinmezdin (Akustik Performans)  4:12
Uğur Işılak - 02 Ey Yolcu (Akustik Performans)  4:07
Uğur Işılak - 03 Çekip Giderim (Akustik Performans)  3:38
Uğur Işılak - 04 Kimliğim Budur (Akustik Performans)  2:47
Uğur Işılak - 05 Gül Geç (Akustik Performans)  3:28
Uğur Işılak - 06 Senden İz Aradım (Akustik Performans)  3:45
Uğur Işılak - 07 Son Nefesimsin (Akustik Performans)  3:42
Uğur Işılak - 08 Beni Böyle Kabul Et (Akustik Performans)  4:10
Uğur Işılak - 09 Türküler (Akustik Performans)  3:53
Uğur Işılak - 10 Vaktin Son Demi (Akustik Performans)  2:51
Uğur Işılak - 11 Erollar Bizim (Akustik Performans)  2:53
[hide thanked=1]


Uğur Işılak - Akustik Performanslar 1-2 2020 - 320 Kbps

[/hide]

Not - Eserler Tamamen Tanıtım Amaçlıdır - Maddi Kazanç Güdülmemektedir.







ALLAH (C.C) Razı Olsun kardeşim.
Paylaşım İçin Teşekkürler
Ellerinize ve  Emeklerinize Sağlık

ALLAH (cc) Razı Olsun. Güzel albümler için, Emekleriniz için, Sizlere sonsuz teşekkürler.
GÜLLERE VURGUNUM, GÜLLERE SEVDALI.


Emeği Geçenlerden ALLAH Razı ve Memnun Olsun...
☾☆ Mekke'ye Hasret Gönüller İçin, MEKKE FM ☆☽

owner  :  http://mekkefm.com/
owner  :  http://cansuyufm.com/
mail     :  mekkefm@msn.com
Merkez :  Sakarya


Allah razı olsun Emeğinize sağlık çok Teşekkür ederim

AHA GELDİM GİDİYORUM
Yalan dünya işte senden,
Aha geldim, gidiyorum.
Kalanlara selam benden,
Aha geldim, gidiyorum.
Var mı sana gelip kalan,
Baştan başa murad alan,
Varın yoğun hepsi yalan
Aha geldim, gidiyorum.
Dereyi aş, tepeyi aş,
Sonu yoktur dolaş dolaş,
Günden güne yavaş yavaş,
Aha geldim, gidiyorum.
Yalan dünya sana böyle
Kimler konup göçtü söyle,
Ben de işte aynen öyle
Aha geldim, gidiyorum.
Gülemedim şöyle bir gün,
Senelerim geçti sürgün
Gönül sevdiğine dargın,
Aha geldim, gidiyorum.
Arif der ki: bunca yıl ay
Geldi geçti vay dünya vay!
Yaşamaksa yaşadım say,
Aha geldim, gidiyorum.

BEKLE DİYORSUN
Aşka boyun eğip düştüm yollara
Gelmek üzereyim bekle diyorsun
Meydan okuyarak hazin yıllara
Gülmek üzereyim bekle diyorsun
Tümden hibe ettim dünya kârını
Yağmaladım dünü, sattım yarını
Yanmadan olmazmış aşkın sırrını
Bilmek üzereyim bekle diyorsun
Bu aşkın peşinde ben adım adım
Senin için yaşamayı zorladım
Bekleye bekleye ihtiyarladım
Ölmek üzereyim bekle diyorsun

HABER VER
Ey sevdiğim bırak cilveyi, nazı
Gül ile aram yok, hardan haber ver
Ben çoktan terk ettim baharı, yazı
Tipiden, borandan, kardan haber ver
Hükmünü yitiren sözü neyleyim
Aslını bilmeyen özü neyleyim
Öteyi görmeyen gözü neyleyim
Nazarla çözülen sırdan haber ver
Mahrem bildim, sunamadım sevdamı
Çökertti hasretin kederi, gamı
Yanımda olmuşsun umurumda mı
Bana benden yakın yârdan haber ver

MİHRİBAN
Sarı saçlarına deli gönlümü
Bağlamışlar, çözülmüyor Mihriban!
Ayrılıktan zor belleme ölümü
Görmeyince sezilmiyor Mihriban!
Yâr deyince kalem elden düşüyor
Gözlerim görmüyor aklım şaşıyor
Lâmbamda titreyen alev üşüyor
Aşk kağıda yazılmıyor Mihriban!
Önce naz sonra söz ve sonra hile
Sevilen seveni düşürür dile
Seneler asırlar değişse bile
Eski töre bozulmuyor Mihriban!
Tabiplerde ilaç yoktur yarama
Aşk değince ötesini arama
Her nesnenin bir bitimi var ama
Aşka hudut çizilmiyor Mihriban!
Boşa bağlanmamış bülbül gülüne
Kar koysan köz olur aşkın külüne
Şaştım kara bahtın tahammülüne
Taşa çalsam ezilmiyor Mihriban!
Tarife sığmıyor aşkın anlamı
Ancak çeken bilir bu derdi, gamı
Bir kördüğüm baştan sona tamamı
Çözemedim çözülmüyor Mihriban!

SENİN DIŞINDA
Ben bu şehre dair hiçbir güzellik
Görmedim, göremem senin dışında
Ne bir ehemmiyet, ne bir özellik
Sormadım, soramam senin dışında
Âmin dedim aşkın bedduasına
Aldırış etmedim gönlün yasına
Derdin zirvesine, hazzın hasına
Ermedim, eremem senin dışında
Bir aşk nişanesi kalpteki yara
Böyle bahtiyarım ne sor, ne ara
Gördüğüm en güzel rüyayı hayra
Yormadım, yoramam senin dışında
İzahat biçare, kelam nafile
Bir anlatsa hayat gelse de dile
Hayali sıratın üstünde bile
Kurmadım, kuramam senin dışında

SENİN SAYENDE
Varlığım kayıptır, kimliğim meçhûl
Bulmayı unuttum senin sayende
Gel de bana dair bir emare bul
Olmayı unuttum senin sayende
Ömrüme mal oldu bu dert, bu heves
Bahtımın rüzgarı es bakalım es
Halimden kurtulup derin bir nefes
Almayı unuttum senin sayende
Yediği darbeye doymadı yürek
Divanelik tam da bu olsa gerek
Mutlu olmak, ihanettir diyerek
Gülmeyi unuttum senin sayende
Yaşlandım bu yolda döndüm deliye
Şikayet etmedim, sormadım niye
İmkansız olsa da gelirsin diye
Ölmeyi unuttum senin sayende

KURTAR BENİ
Kaybettim izini, kayboldum
Merhamet et bul kurtar beni
Örselendim bir şikar oldum
Bari avcım ol kurtar beni
Meçhûlün karmaşık resmiyim
Bilmem canlı mıyım, süs müyüm
Kendimin yegâne hasmıyım
Beni benden al kurtar beni
Şaşkınım, düşkünüm, garibim
Bir başka âleme talibim
Gönül elinden muzdaribim
Gel bir nazar kıl kurtar beni

SEVDA FASLI BENDEN GEÇTİ
Ne yapsam yine olmadı
Gönül artık senden geçti
Gözümün feri kalmadı
Selvi boydan, tenden geçti
Sevda faslı benden geçti
Derine attım sızıyı
Çözdüm yazılan yazıyı
Yokluğa gömdüm maziyi
Hayallerim dünden geçti
Sevda faslı benden geçti
Boş ver hiç sebep arama
Yaralar geçmedi ama
Sevda faslı benden geçti

BAŞA GELEN ÇEKİLİYOR
Bu dünyanın hali böyle
Başa gelen çekiliyor
Dertsiz insan var mı söyle
Başa gelen çekiliyor
Sen sen ol keskin söyleme
Hüsnü zan et, zemmeyleme
Bana bir şey olmaz deme
Başa gelen çekiliyor
Gördük dünya denen yeri
Eksilmez gamı, kederi
Böyledir Âdem'den beri
Başa gelen çekiliyor
İsyan etsen neye yarar
Ezelde verilmiş karar
Her alında bir yazı var
Başa gelen çekiliyor

SEV EY GÖNÜL
Sev ey gönül fırsat varken
Giden geri gelmez imiş
Geçer bugün yarın derken
Vakit her dem gülmez imiş
Kula yol vermez kuşkusu
Vesveseler kurmuş pusu
Ecel, kalpsizin korkusu
Aşkı olan ölmez imiş
Düşünmeden kara kara
Ey gönül derdini ara
Bin söze bedel bir yara
Söyleyenler bilmez imiş

ESKİ TADIM YOK ARTIK
Kalbi kırık bir sevdakârım
Bir yanım tam, bir yanım yarım
Bitmiyor âh-û zârım
Belki yok, belki varım
Ne haldeyim farkında mısın
Mevsim hep hazan yıllarımda
Ben hâlâ baharın yolcusu
Yokluğun kollarımda
Hayaller kurdu pusu
Ne haldeyim farkında mısın
Eski tadım yok artık, durgunum, duruldum
Belli etmedim ama incindim, kırıldım
Hep içime atmaktan inan ki yoruldum
Ne haldeyim farkında mısın

KAMİL OLSA İNCİTMEZDİ ARİF OLSAN İNCİNMEZDİN
Alınma, alıngan gönül
Kâmil olsa incitmezdi
Taş atana uzat bir gül
Kâmil olsa incitmezdi
Ârif olsan incinmezdin
Kimi yapar, kimi yıkar
Kimi görür, kimi bakar
Kaba ses, odundan çıkar
Kâmil olsa incitmezdi
Ârif olsan incinmezdin
Burda kal, oralı olma
Kızmaya bahane bulma
Öfkelenip tavır alma
Kâmil olsa incitmezdi
Ârif olsan incinmezdin
Hoş kelam kalbe yayılır
Sesi derinden duyulur
İncinen de çiğ sayılır
Kâmil olsa incitmezdi
Ârif olsan incinmezdin
İnsandır, olur mu olur
Özü neyse onu bulur
Söz, kalbin rengini alır
Kâmil olsa incitmezdi
Ârif olsan incinmezdin
Ey gönül, çırak ol çırak
Ne söylendiğini bırak
Kimin söylediğine bak
Kâmil olsa incitmezdi
Ârif olsan incinmezdin

EY YOLCU
Ey yolcu çetindir gittiğin yollar
Menzilinden emin olmadan gitme
Düzlüğe gizlenmiş engebeler var
Gerçek bir mihmandar bulmadan gitme
Kılavuzu olan yolundan olmaz
Yol bilmeyen gider ama yol almaz
Belki de yarına fırsatın kalmaz
Bugün o kapıyı çalmadan gitme
Ne yolcular geldi geçti bu yoldan
Dönülmez diyara göçtü bu yoldan
Herkes bir sevgili seçti bu yoldan
Sen de nasibini almadan gitme

ÇEKİP GİDERİM
Tek sen iste, ben önüme
Bakıp giderim
Kurulan tüm köprüleri
Yıkıp giderim
****
Sessiz, sedasız içimi
Döküp giderim
Dicle gibi, Fırat gibi
Akıp giderim
****
Ben yakınmam yaralardan
Kaybolurum aralardan
Sonsuza dek buralardan
Çekip giderim
****
Her gelişin, var gidişi
Zorla olmaz gönül işi
Bir mektup gibi geçmişi
Yakıp giderim
****
Viran eylerim sonumu
Söyle istediğin bu mu
Rahat ol, mertçe boynumu
Büküp giderim

KİMLİĞİM BUDUR
Allah'ın kuluyum, Ademoğluyum
Tanımak istersen, kimliğim budur
Bezm-i elestteki söze bağlıyım
Tanımak istersen, kimliğim budur
Ruhum üflenmiştir, topraktan canım
Sevabımdan çoktur günahkâr yanım
Sonrasını bilmem, önce insanım
Tanımak istersen, kimliğim budur
O'ndan geldim, tekrar O'na varışım
Yoktur rekabetim, yoktur yarışım
Dünyalık değildir dünya görüşüm
Tanımak istersen, kimliğim budur
Kalubeladadır ruhumun yeri
Gerisi üç günlük kemik ve deri
Irkım da, rengim de O'nun eseri
Tanımak istersen, kimliğim budur

GÜL GEÇ
Neye kızıyorsun, niye böylesin
Gül geç şu dünyanın yalan haline
Kimler geldi geçti, mazi söylesin
Gül geç şu dünyanın yalan haline
Bulur yatağını bırak su aksın
Sen rahat ol, Hak icabına baksın
Bu telaş ne, sen mi kurtaracaksın
Gül geç şu dünyanın yalan haline
Kendini kaptırma, düşün arada
Ebedi bir ikamet yok burada
Birkaç günlük işimiz var şurada
Gül geç şu dünyanın yalan haline
Anla, anlat gerilmeden germeden
Konuş, danış yerilmeden yermeden
Ederinden fazla değer vermeden
Gül geç şu dünyanın yalan haline

SENDEN İZ ARADIM
Senden iz aradım kime baktıysam
Bulamadım niye yalan söyleyim
Yüreğim daraldı nere çıktıysam
Kalamadım niye yalan söyleyim
Özüme nakşolan o yare inat
Dedim güzellerle gönlünü donat
Ne bir keyif, ne bir lezzet, ne bir tat
Alamadım niye yaylan söyleyim
Ayrılıklar kolay gelse de dile
Çekilecek gibi değil bu çile
İçim sızlamadan bir türkü bile
Çalamadım niye yalan söyleyim
Hayale sığmayan halime bir bak
Düştüğüm her durum kendime tuzak
Ne sana tam yakın, ne senden uzak
Olamadım niye yalan söyleyim

SON NEFESİMSİN
Senden gayrı hayalim yok, düşüm kalmadı
Seni düşünmekten başka işim kalmadı
Ne yazım var, ne baharım, kışım kalmadı
Sen gayem, sen sebebimsin
Arşa yükselen sesimsin
Son nefesimsin
Kora döndü, yandı yürek, Kerbela oldu
Göklere erişmez elim, yer bela oldu
Bu can mecnun, bu can meftun, müptela oldu
Sen gayem, sen sebebimsin
Arşa yükselen sesimsin
Son nefesimsin

BENİ BÖYLE KABUL ET
Artık yaşadığım hazan mevsimi
Dökülmüşüm beni böyle kabul et
Etten kemiktenim çınar değilim
Bükülmüşüm beni böyle kabul et
İçimde zemheri, yok yazım artık
Duyulmaz feryadım, avazım artık
Toparlanmam muhal, enkazım artık
Yıkılmışım beni böyle kabul et
****
Sürura, huzura, keyfe, neşeye
Uzağım dünyaya dair her şeye
Durgun gönlümdeki izbe köşeye
Çekilmişim beni böyle kabul et
Böyleymiş ömrümün en son bölümü
Yaşamayan nerden bilsin ölümü
İstediğin yere savur külümü
Yakılmışım beni böyle kabul et

TÜRKÜLER
Bir ince nakıştır her ifadesi
Suskun gönlümüze sestir türküler
Tesiri bakidir dolmaz vadesi
Derine işleyen histir türküler
Bilir cevherini etrafa saçmaz
Derdin ortağıdır cefadan kaçmaz
Ehli olmayana içini açmaz
Aşkı bilmeyene küstür türküler
Her kelamı durur yerli yerinde
Mızrak olur mısraları derinde
Hakikat gizlidir nağmelerinde
Sanma ki eğlence, süstür türküler
Türküler mirastır, türküler onur
Çağlar değişse de yine okunur
Duyguya seslenir, kalbe dokunur
Bizi söyler, bize hastır türküler
Kara haber gelir ağıt yakılır
Kâh olur onunla cenge çıkılır
Ne tepeden bakar, ne de yıkılır
Bazen destan, bazen yastır türküler

VAKTİN SON DEMİ
Çayın son bardağı, vaktin son demindeyim
Ne yarınlar umurumda, ne ben bendeyim
Yol göründü uzaklara, sonsuza belki
Tükenmeyen hayallerim vardı oysaki
Sormayın halimi ben de hiç bilmiyorum
Bir hazin şarkı gibi bîzârım gülmüyorum
Ve ben hep gamlıyım, efkârlıyım
Bu derdi çekmeye kararlıyım

EROLLAR BİZİM
Biz Doğunun çocuklarıyız
En zorlu, çetin yollar bizim
Mazlumların dualarıyız
Kenetlenen bu kollar bizim
Hep hor görüldük, hep savrulduk
Acıyla, inançla yoğrulduk
Düştükçe yeniden doğrulduk
Bitmeyen sevdamız var bizim
Ölüm bizi yıldıramaz
Umutları solduramaz
Filizlenen bu dallar bizim
Onlar en önde gidenler
Serinden geçen Ömerler
Abdullahlar, Erollar bizim

TinyPortal 2.2.2 © 2005-2022