Grup Kıvılcım - İşçi Rıza 1997

[Mehmedim]

Grup Kıvılcım - İşçi Rıza 1997 320 Kbps
10 / 00:00:37:57 / 86,87 MB



Grup Kıvılcım - İşçi Rıza 1997 320 Kbps (10 / 37:57)
-----------------------------------------------------
Grup Kıvılcım - 01 İşçi Rıza  *3:26*
Grup Kıvılcım - 02 Yahya Ayyaş  *4:47*
Grup Kıvılcım - 03 Fakir Çocuk  *4:23*
Grup Kıvılcım - 04 Filistinde Ölmek  *2:50*
Grup Kıvılcım - 05 Boşuna  *3:34*
Grup Kıvılcım - 06 Koçero  *6:23*
Grup Kıvılcım - 07 Gel Dost  *3:41*
Grup Kıvılcım - 08 Bir Resim  *3:47*
Grup Kıvılcım - 09 Seçili Adam  *2:42*
Grup Kıvılcım - 10 Enstrümental  *2:26*

[hide thanked=1]

Grup Kıvılcım - İşçi Rıza 1997 320 Kbps


Grup Kıvılcım - İşçi Rıza 1997 320 Kbps

[/hide]

[hide thanked=1]
Mediafire
Grup Kıvılcım - İşçi Rıza 1997

[/hide]

[xxxextra]

teşekkürler

[muvahhidim]

Paylaşım için Allah (c.c) razı olsun..

[ilahiezgi]

Allah razı olsun.

[pastell]

sizlere çok teşekkür ederim...

[diamon63]

Allah razı olsun

[mmmutlu93]

Allah razı olsun!

[HARUN]

ALLAH RAZI OLSUN

[kardelen01]

ALLAH (C.C) Razı Olsun Kardeşim.
Paylaşım İçin Teşekkürler.
Ellerinize ve  Emeklerinize Sağlık.

[gelgit]

Albüm Kaseti Benden Çekim Kayıt İçin OKT 337 Oktay Çelik Kardeşe Düzenleme İçin Ali Osmana Teşekkürler İyi Dinlemeler

[yunus emre54]

ALLAH razi olsun.Tesekkürler

[Mehmedim]

Allah Razı Olsun Teşekkürler

[hak aşığı]

Teşekkür ederim Allah razı olsun

[mehmet ali]

Allah razı olsun

[erten86]

Allah (C.c.) Tüm Müslümanlardan Razı Olsun İnşaallah...

[MEKKE FM]

Emeği Geçenlerden ALLAH Razı ve Memnun Olsun...

[hakansen967]

GEL DOST(ENSTRÜMENTAL)
Ses dosyasıdır,söz içermez,sözleri aşağıdaki gibidir=
Gündüz gelme gece gel tertemiz ol öyle gel yüreğini al da gel sadece sen gel
Gel dost gel dost gel gel gel dost gel dost dönmeyecek gibi gel dönmeyecek gibi gel
****
Son kere seveceğim artık sevmeyeceğim o yalan sevişlere artık dönmeyeceğim
Gel dost gel dost gel gel gel dost gel dost dönmeyecek gibi gel dönmeyecek gibi gel
****
Ana baba ve yârdan vedalaş da öyle gel belki dönemeyiz dost dönmeyecek gibi gel
Gel dost gel dost gel gel gel dost gel dost dönmeyecek gibi gel dönmeyecek gibi gel

GEL DOST
Gündüz gelme gece gel tertemiz ol öyle gel yüreğini al da gel sadece sen gel
Gel dost gel dost gel gel gel dost gel dost dönmeyecek gibi gel dönmeyecek gibi gel
****
Son kere seveceğim artık sevmeyeceğim o yalan sevişlere artık dönmeyeceğim
Gel dost gel dost gel gel gel dost gel dost dönmeyecek gibi gel dönmeyecek gibi gel
****
Ana baba ve yârdan vedalaş da öyle gel belki dönemeyiz dost dönmeyecek gibi gel
Gel dost gel dost gel gel gel dost gel dost dönmeyecek gibi gel dönmeyecek gibi gel

BİR RESİM
Gazetede bir resme takıldı gözüm, bir Filistin'li gerilla yerde yatıyor
Ve bir Siyonist asker tekme atıyor bana bir şeyler oluyor kanım donuyor
Ne yapmam gerek ne yapabilirim neden susmuşum herkes gibiyim
Vay bana vay vay bana vay yakışmıyor vay bana vay vay bana vay
****
Filistin'de anaların çığlıkları tekbir seslerine karışarak geliyor kulağıma yavaş yavaş
Kendime geliyorum geliyorum geliyorum kendimi inkâr edemiyorum dua ve mücadele yazılmış bana dua ve mücadele yazılmış bana durmak yok durmak yok duramam ben durmak yok durmak yok
Durmak yok durmak yok duramam ben durmak yok durmak yok

KOÇERO
Dağlar seninle anlamlandı Koçero, dağlara türküler senden sonra yazıldı âşıklar dağlara senden sonra kaçtı, o dağlar seni bağrına bastı Koçero. Yezidi belanın o zamanki adı, kara bir yazma gibi düşmüştü üzerine mazlumların ve zaman zaman olmuştu, herkes sanki donmuştu, ağızları bıçak açmıyordu, o soruyu bile herkes içinden soruyordu. Bizi kurtaracak olan yok mu, belki de analardı en çok suçlu, çünkü onlar da yiğit doğurmayı unutmuştu. Yine günlerden bir gündü. İnsanlar yine sadece susuyordu. Birden deprem gibi sarsıldı etraf. Belliydi bir şeyler olacaktı. Gürültüden tarafa bir koşma oluyordu. İnsanlar gürültüden tarafa yığıldı. Ardından korku ve umutlu bakışlar. Fatma kadındı meydandaki. Bir eliyle gözyaşlarını silerken diğeriyle karnını tutuyordu. Yutkunarak hıçkırıklarını boğmaya çalıştı. Etrafı acı bir gülümsemeyle süzdü. İçerdekiler başlarını eğdiler Fatma kadınla yüzyüze geldikçe. Sonra bir elini havaya kaldırdı. Diğeriyle yine karnını tutuyordu ve haykırdı=Bilirim zor iştir yiğit doğurmak yüreğini ateşe atmak. Çölde susuz kalmak. Tırnağı etten ayırmak. Çünkü evlat acısı vardır sonunda ama karnımdaki feda olsun bu yola. Dedi ve çekildi Fatma kadın. Zaman geçti zulüm hep devam etti. Zulümle zaman kolkola verdi. Sonra gün doğman evvelki kısımlardan birinde Koçero doğdu. Artık zulüm geçen zaman ve bir de Koçero vardı. Fatma kadın kinle büyüttü Koçero'yu. Nefret ve kin emzirdi Koçero'suna münbit göğüslerinden. Koçero'nun bakışları yamandı. Bilekleri kalındı. Yezidilerin bahtı gibi gözleri ve saçları kapkaraydı. Bir tek oyuncağı vardı o da silahıydı. Fatma kadının tahtadan yaptığı, bilenler onu sır gibi sakladı. Artık yetişmişti Koçero. Fatma kadın vaktin geldiğini anladı, yiğit Koçero'sunu dağlara saldı. Emanetini Allaha bıraktı. Bir vakit iki Yezidi bir adam ve karısını yakalayıp bağlamışlardı ağaca. Yanlardan kesip baldırlarını ellerini de kesiklerden içeri sokmuşlardı. İki yezididen biri geçmişti karşısına acıyla kıvranan adam ve karısına. Ve bağırdı salyaları etrafa saçtı=Allah ve Muhammed'iniz nerde şimdi, haydi bakalım kurtarsınlar sizi dedi ve kahkasını da ekledi, demeye kalmadı, şimşek gibi bir gürültü koptu, Allah ve Muhammed değil ama onlarıbn dostu geldi diye haykırdı biri, bu gelen Koçero'ydu. Hey gidi Koçero. Fatma kadının Koçero'su. Dağların tek kişilik ordusu. Varlığı zulmün sonuydu. Yezidileri kurşuna boğdu. Zavallıların dostu mert Koçero.Böylece yayıldı Koçero'nun ünü. Dilden dile dolaştı öyküsü. Sonra bir kara gündü. Kanlı düşman pusularında değil, hain bir dost bir ihanetiyle kaybetti mazlumlar Koçero'sunu. Bir gece vakti Fatma kadının kapısına kanlı bir gömlek astılar. Fatma kadın gömleği kokusundan tanıdı. Koçero'sundan sonra o da fazla yaşamadı ve Koçero'sunun yanına gömdüler Fatma kadını. Aslında Koçero bir örnektir. Herkes susmuş olsa bile zulüm ve zalim sakın merak etmesin mutlak çıkar birileri hesap görmeye. Dağlar seninle anlamlandı Koçero, dağlara türküler senden sonra yazıldı âşıklar dağlara senden sonra kaçtı, o dağlar seni bağrına bastı Koçero.

BOŞUNA
Kimse tanımaz şimdi seni haydi çıkıp gelsen diyorum
Ne dolaştığın sokaklar ne ağladığın insanlar
Boşuna boşuna boşuna çıkıp gelme
****
Bir ben tanırım şimdi seni hani şimdi çıkıp gelsen diyorum
Ben de tanımaz gibi yaparım boşuna çıkıp gelme
****
Kimsenin bilmediği sır gibi sır gibi o sırla ölüp gitmek gibi
Dağlara çekilip susmak gibi içine beriye yazın senin
Boşuna boşuna boşuna çıkıp gelme.

FAKİR ÇOCUK
Fakir bir çocuk rüyasında oynuyordu oyuncaklarla
Yanında da sakat kardeşi oynuyorlardı doyasıya
Oy oy oy oy fakir çocuk Oy oy oy bir garip çocuk
****
Sabah olunca düştü yollara sırtında boya sandığıyla
Artık rüya rüya bitmişti şimdi gerçekler gerçekler vardı
Oy oy oy oy fakir çocuk Oy oy oy bir garip çocuk
****
Dolaşırken şehri küçük adımlarla bir oyuncuk buldu hemen eve koştu
Verdi oyuncağı sakat kardeşine biz dedi onu aşlı gözlerle
Oy oy oy oy fakir çocuk Oy oy oy bir garip çocuk
****
Sabah olunca düştü yollara sırtında boya sandığıyla
Dedi rüyalar daha güzelmiş bıraktı oyuncağı aynı sokağa
Oy oy oy oy fakir çocuk Oy oy oy bir garip çocuk.

YAHYA AYYAŞ
Yahya Ayyaş Yahya Ayyaş dumanlı mizansenler içinde Yahya ve gördü kara bir sevda içinde
Yahya Ayyaş Yahya Ayyaş Yahya Ayyaş Yahya Ayyaş
Patlamalar tempo tutardı sana Yahya sendis Yahya
Yahya Ayyaş Yahya Ayyaş Yahya Ayyaş Yahya Ayyaş
****
Beyazıt meydanında haykırmıştık Yahya belki bir dost rüzgâr getirmiştir sesimizi
Yahya Ayyaş Yahya Ayyaş Yahya Ayyaş Yahya Ayyaş
Filistin'de ölmek ne demek Yahya söylesen gerçekten öldün mü?
Yahya Ayyaş Yahya Ayyaş Yahya Ayyaş Yahya Ayyaş
****
Bin doğruyu söyler belki şu dilim sensizliği söylemek çok zor be yiğidim
Yahya Ayyaş Yahya Ayyaş Yahya Ayyaş Yahya Ayyaş
Bizim vuslatımız da seninkinden olsun olsun Yahya sen söyle dost sen söyle
Yahya Ayyaş Yahya Ayyaş Yahya Ayyaş Yahya Ayyaş

İŞÇİ RIZA
İşçi Rıza çalışır durur fabrika hayat mekik dokur
Büyütür yüreği sızlar Rıza sanki hiçbir şey yokmuşçasına
Rıza Rıza çalış durma Rıza
****
Uzun uzun mesailerde patron Rıza'ya bir gülümse
Sigorta yok düşük maaş çalış Rıza durma Rıza
Rıza Rıza çalış durma Rıza
****
Bir gün bir iş kazasında işçi Rıza öldü Rıza
Hanım ve çocukları düştü düştü düştü köyün yollarına
Rıza Rıza güle güle Rıza Rıza Rıza.

SEÇİLİ ADAM
Seçili adam ölür
Üzerine gazeteler örtülür
Kolunda saat devam eder çalışmaya
Zaman yorulmak bilmeyen bir işçi
Umutlarla adım saat devam ediyor şimdi
****
Yaşarken Seçili Adam hep bakıyor saate
Saat kaç diye?
Ama hiç bir zaman bakmadı
Ölümüme kaç var diye
****
Son nefese kaç nefes var?
Son kez ne zaman kalkacak bu göğüs?
Son bakışa kaç bakış var?
Son kez ne zaman kırpılacak
Bu göz kapakları?
Son gülüşe kaç gülüş var?
****
Son hareketi ne vakit bu dudakların?
Son vakite kaç vakit var?
Son vakit ne vakit?
****
Sorular mı tırmalıyor beynimi
Öyleyse ölmeden öl.

FİLİSTİN'DE ÖLMEK
Bir çığ gibi düştükçe düştükçe büyüyor
Filistin'de direniş, Filistin'de direniş
Durmadan büyüyor durmadan büyüyor
Filistin'de direniş, Filistin'de direniş
Filistin'de ölmek zor
Filistin'de ölmek zor
Acıyla gülmek zor
Acıyla canım gülmek zor