Abdurrahman Eren Toprak - Seçmeler
39 / 00:02:04:58 / 253,08 MB
Abdurrahman Eren Toprak - Seçmeler (39 / 124:58)
----------------------------------------------------------------------
Abdurrahman Eren Toprak - Acz ( Sultan ) 05:11
Abdurrahman Eren Toprak - Alnından Öpüyorum 02:26
Abdurrahman Eren Toprak - Aşk Hançeri 02:30
Abdurrahman Eren Toprak - Azad 01:43
Abdurrahman Eren Toprak - Ben Seni Sevdim ( Sevi şiir'i) 04:05
Abdurrahman Eren Toprak - Beni Yakışına 02:55
Abdurrahman Eren Toprak - Benim Şiir'im ( Koray Avcı ) 04:47
Abdurrahman Eren Toprak - Bilmem ki Nemsin 04:07
Abdurrahman Eren Toprak - Bir Adın Kalmalı 04:33
Abdurrahman Eren Toprak - Bir Bilsen 01:35
Abdurrahman Eren Toprak - Bir Gün Baksam ki Gelmişsin 01:52
Abdurrahman Eren Toprak - Can Evim 01:59
Abdurrahman Eren Toprak - Dua Vakti 01:36
Abdurrahman Eren Toprak - Farkında mısın_ 03:28
Abdurrahman Eren Toprak - Gelmedin ( Müzik _ Grup Yorum) 03:20
Abdurrahman Eren Toprak - Gelmedin 04:33
Abdurrahman Eren Toprak - Gönderilemeyen Mektuplar 01:55
Abdurrahman Eren Toprak - Ihlamurlar Çiçek Açtığı Zaman 04:29
Abdurrahman Eren Toprak - istanbul ve Sen 03:44
Abdurrahman Eren Toprak - İstanbul 02:26
Abdurrahman Eren Toprak - Konya Destanı 04:41
Abdurrahman Eren Toprak - Mihriban 03:21
Abdurrahman Eren Toprak - Mülkün Sahibi 01:47
Abdurrahman Eren Toprak - Olsan da bir olmasan da 03:43
Abdurrahman Eren Toprak - Öyle Bir Yerdeyim ki 04:35
Abdurrahman Eren Toprak - Sen Gelsen 02:04
Abdurrahman Eren Toprak - Sen Sen Sen 03:49
Abdurrahman Eren Toprak - Sende Kalmış 04:02
Abdurrahman Eren Toprak - Seni Saklayacağım 02:03
Abdurrahman Eren Toprak - Senin Adın Kavuşmak Olsun 05:07
Abdurrahman Eren Toprak - Sensiz Yarım 03:28
Abdurrahman Eren Toprak - Sırılsıklam Bir Yalnızlık 01:49
Abdurrahman Eren Toprak - Susturamıyorum 02:20
Abdurrahman Eren Toprak - Tut Ellerimden 03:33
Abdurrahman Eren Toprak - Unutma 01:36
Abdurrahman Eren Toprak - Uzaktan Seviyorum 04:06
Abdurrahman Eren Toprak - Yağmur 01:36
Abdurrahman Eren Toprak - Yıkıla Yıkıla 05:18
Abdurrahman Eren Toprak - Ziyan Olmasın Mısralar 02:28
[hide thanked=1]
(https://filedn.com/lmqM7CTHfO9ufKCf28vrtim/ayirac.gif)
Abdurrahman Eren Toprak - Seçmeler
(https://filedn.com/lmqM7CTHfO9ufKCf28vrtim/Pclouddinle-indir.jpg) (https://u.pcloud.link/publink/show?code=kZY5yDXZPQj4RGXrEaS2oT7uOc5BkYw72wwy)
[/hide]
Sanatçı Adı Kimi Yerde Ahmet Eren Kimi Yerde Eren Toprak Kimi Yerdede Abdurrahman Eren Toprak olarak geçiyor tam emin olmadığımdan burada paylaştım hepsi aynı kişidir
Allah razı olsun.
Teşekkür ederim Allah razı olsun
Teşekkür ederim Allah razı olsun
Allah razı olsun
ALLAH (cc) Razı Olsun. Güzel albümler için, Emekleriniz için, Sizlere sonsuz teşekkürler.
ALLAH (C.C) Razı Olsun Kardeşim.
Paylaşım İçin Teşekkürler.
Ellerinize ve Emeklerinize Sağlık.
Allah razı olsun
Emeğinize sağlık Allah razı olsun Teşekkür ederim
ABDURRAHMAN EREN TOPRAK - ACZ ( SULTAN )
Seçkin bir kimse değilim
İsmimin baş harfleri acz tutuyor
Bağışlamanı dilerim
Sana zorsa bırak yanayım
Kolaysa esirgeme
Hayat bir boş rüyaymış
Geçen ibadetler özürlü
Eski günahlar dipdiri
Seçkin bir kimse değilim
İsmimin baş harflerinde kimliğim
Bağışlanmamı dilerim
Sana zorsa yanmaya razıyım
Kolaysa affı esirgeme
Hayat boş geçti
Geri kalan korkulu
Her adımım dolu olsa
İşe yaramaz katında
Biliyorum
Bağışlanmamı diliyorum
****
Bir dem gelir İsa gibi ölmüşleri diri kılar
Bir dem girer kibr evine Firavun ile Haman olur
Bir dem döner Cebrail'e rahmet saçar her mahfile
Bir dem gelir, gümrah olur miskin Yunus hayran olur
ABDURRAHMAN EREN TOPRAK - ALNINDAN ÖPÜYORUM
Geldiğin vakit bir ateş yaktın küllerimi savurup göğe attın
Alnından öperek gidiyorum sen üzülme ben kendimi yakıyorum
Yanmaksa ta derinden yanıyorum eğer kanmaksa deryaya dalıyorum
Alnından öperek gidiyorum sen üzülme ben kendimi yakıyorum
Şimdi gitmekten bahsediyorsun gözlerini benden almak istiyorsun
Alnından öperek gidiyorum sen üzülme ben kendimi yakıyorum
Bil ki kendi ateşimde yanacağım ne seni ne o masumları yakacağım
Alnından öperek gidiyorum sen üzülme ben kendimi yakıyorum
****
Senin kalbin benim kalbim sana malumdur her halim
Kaçma benden nazlı gülüm sen benimsin ben seninim yar
ABDURRAHMAN EREN TOPRAK –AN GELİR
An gelir
Paldır küldür yıkılır bulutlar
Gökyüzünde anlaşılmaz bir heybet
O eski heyecan ölür
An gelir biter muhabbet
Çalgılar susar heves kalmaz
Şatârâbân ölür
Şarabın gazabından kork
Çünkü fena kırmızıdır
Kan tutar tutan ölür
Sokaklar kuşatılmış
Karakollar taranır
Yağmurda bir militan ölür
An gelir
Ömrünün hırsızıdır
Her ölen pişman ölür
Hep yanlış anlaşılmıştır
Hayalleri yasaklanmış
An gelir şimşek yalar
Masmavi dehşetiyle siyaset meydanını
Direkler çatırdar yalnızlıktan
Sehpada Pir Sultan ölür
An gelir paldır küldür
Her ölen pişman ölür
An gelir susar heves
Kan tutar tutan ölür
Anlaşılmaz bir heybet
An gelir biter muhabbet
Ne selam ne bir sabah
Kim duysa korkudan ölür
Sokaklar kuşatılmış
Karakaollar taranır
An gelir susar heves
Ömrünün yarısını
Hayaller yasaklanmış
Son umut kırılmıştır
An gelir o heyecan
Yağmurda bir militan
Sehpada Pir Sultan
Lâ ilâhe illallah
Kanunî Süleyman ölür
An gelir o heyecan
Yağmurda bir militan
Sehpada Pir Sultan
Lâ ilâhe illallah
Kanunî Süleyman ölür
Son umut kırılmıştır
Kaf Dağı'nın ardındaki
Ne selam artık ne sabah
Kimseler bilmez nerdeler
Namlı masal sevdalıları
Evvel zaman içinde
Kalbur saman ölür
Kubbelerde uğuldar bâkî
Çeşmelerden akar sinan
An gelir
Lâ ilâhe illallah
Kanunî Süleyman ölür
Görünmez bir mezarlıktır zaman
Şairler dolaşır saf saf
Tenhalarında şiir söyleyerek
Kim duysa korkudan ölür
Tahrip gücü yüksek
Saatli bir bombadır patlar
An gelir
Attila İlhan ölür
ABDURRAHMAN EREN TOPRAK - AŞK HANÇERİ
Gönül hatıratıma yazdım bir şaheser
Yıllarca bu eşsiz rüzgar hep eser
Mühürledin kalbimi gözlerinden geçmiyor
Git gelme, bu acı ikimize de yeter
Gel bana sor günlerim nasıl heder
Geceler boyu bu hasretlik nasıl geçer
Çerçeveledin yüreğime resmini, inmiyor
Git gelme, bu acı ikimize de yeter
Gel diyememek çok zor, ölümden de beter
Gönül sarayımdaki derin izler beni ezer
Sapladın kalbime aşk hançerini, çıkmıyor
Git gelme, bu acı ikimize de yeter
ABDURRAHMAN EREN TOPRAK – AZAD
Artık yelkenleri uzak denizlere açmalı sarp dağları geçip özgürlüğü tatmalı
Bıktım şu hırçın denizin gelgitlerinden biraz soluk alıp ölü bir denizde yatmalı
Zaman usulca akar mavi denizlerde deniz kendi içine akar dalgalar bendinde
Güneş usulca batar deryanın içinde gece sessizce çöker martılar yüreğinde
Âlem her zerresinde Hakk'ı zikreder sermaye var iken insanlık oldu heder
Güneş ile ay denizde kendini seyreder mevcudat varlığıyla Hakk'ı emreder
Denizde mehtabı seyretmek güzel mevcut ile rahmeti bilmek güzel
Âlem Hakk ile var olmak güzel varlıkta boğulmayıp Hakk'ı bulmak güzel
*****
Kimi dosta varır, dosta bend olur,
Kimi nefse uyar, kahrolur gider.
Kimi gülistanda gonca gül olur,
Kimi gonca güle hâr olur gider.
Kimi tevbe eder, esfiya olur,
Kimi inat eder, eşkiya gider.
Kimi Ahmed seni uzaktan tanır,
Kimi yaklaşır da kör olur gider.
ABDURRAHMAN EREN TOPRAK –BAYRAMLAR BAYRAM OLA
Güneş yükselmeden kuşluk yerine
Bir adam camiden döndü evine
Oturdu sessizce yer minderine
Kızı "Bayram" dedi, yalın ayaklı
Adam "Bayram" dedi, tam ağlamaklı..
Eli öpüldükçe içi burkuldu
Konuşmak istedi, dili tutuldu
Güç belâ ağzından bir "off! " kurtuldu
Oğlu "Bayram" dedi, sırtı yamalı
Adam "he ya" dedi, gözü kapalı..
Düşündü kış yakın, evde odun yok
Tenekede yağ yok, çuvalda un yok
Yok yoka karışmış; tuz yok, sabun yok
Avrat "Bayram" dedi, eğdi başını
Adam "evet" dedi, sıktı dişini..
Çalışsa ne iş var, ne cepte para
Dağ oldu içinde büyüyen yara
Dikti gözlerini karşı duvara
Takvim "Bayram" dedi, silindi yazı
Adam "öyle" dedi, bağrında sızı..
Döndürse yönünü herhangi dosta
Yaralı, gariban, dul, yetim, hasta
Aylar, yıllar, günler erirken yasta
Yer-gök "Bayram" dedi, ağzını açtı
Adam "Bayram" dedi, evinden kaçtı..
ABDURRAHMAN EREN TOPRAK –BEN SANA MECBURUM
Ben sana mecburum bilemezsin
Adını mıh gibi aklımda tutuyorum
Büyüdükçe büyüyor gözlerin
Ben sana mecburum bilemezsin
İçimi seninle ısıtıyorum
Ağaçlar sonbahara hazırlanıyor
Bu şehir o eski İstanbul mudur?
Karanlıkta bulutlar parçalanıyor
Sokak lambaları birden yanıyor
Kaldırımlarda yağmur kokusu
Ben sana mecburum sen yoksun
Fatihte yoksul bir gramafon çalıyor
Eski zamanlardan bir Cuma çalıyor
Durup köşe başında deliksiz dinlesem
Sana kullanılmamış bir gök getirsem
Haftalar ellerimde ufalanıyor
Ne yapsam ne tutsam nereye gitsem
Ben sana mecburum sen yoksun
Belki Haziranda mavi benekli çocuksun
Ah seni bilmiyor kimseler bilmiyor
Bir şilep sızıyor ıssız gözlerinden
Belki Yeşilköy'de uçağa biniyorsun
Bütün ıslanmışsın tüylerin ürperiyor
Belki körsün kırılmışsın telâş içindesin
Kötü rüzgâr saçlarını götürüyor
ABDURRAHMAN EREN TOPRAK - BEN SENİ SEVDİM ( SEVİ ŞİİR'İ)
Ben senin en çok sesini sevdim
Buğulu çoğu zaman, taze bir ekmek gibi
Önce aşka çağıran,sonra dinlendiren
Bana her zaman dost, her zaman sevgili
****
Ben senin en çok ellerini sevdim
Bir pınar serinliğinde, küçücük ve ak pak
Nice güzellikler gördüm yeryüzünde
En güzeli bir sabah ellerinle uyanmak
****
Ben senin en çok gözlerini sevdim
Kâh çocukça mavi, kâh inadına yeşil
Aydınlıklar, esenlikler, mutluluklar
Hiç biri gözlerin kadar anlamlı değil
****
Ben senin en çok gülüşünü sevdim
Sevindiren, içimde umut çiçekleri açtıran
Unutturur bana birden acıları, güçlükleri
Dünyam aydınlanır sen güldüğün zaman
****
Ben senin en çok davranışlarını sevdim
Güçsüze merhametini, zalime direnişini
Haksızlıklar, zorbalıklar karşısında
Vahşi ve mağrur bir dişi kaplan kesilişini
****
Ben senin en çok sevgi dolu yüreğini sevdim
Tüm çocuklara kanat geren anneliğini
Nice sevgilerin bir pula satıldığı bir dünyada
Sensin, her şeyin üstünde tutan sevdiğini
****
Ben senin en çok bana yansımanı sevdim
Bende yeniden var olmanı, benimle bütünleşmeni
Mertliğini, yalansızlığını, dupduruluğunu sevdim
Ben seni sevdim, ben seni sevdim, ben seni...
ABDURRAHMAN EREN TOPRAK –BEN SENİ SEVİYORUM
Bir gece,
Gecede bir uyku..
Uykunun içinde ben..
Uyuyorum,
Uykudayım,
Yanımda sen.
Uykumun içinde bir rüya,
Rüyamda bir gece,
Gecede ben..
Bir yere gidiyorum,
Delice..
Aklımda sen.
Ben seni seviyorum,
Gizlice..
El-pençe duruyorum,
Yüzüne bakıyorum,
Söylemeden,
Tek hece.
Seni yitiriyorum
Çok karanlık bir anda..
Birden uyanıyorum,
Bakıyorum aydınlık;
Uyuyorsun yanımda.
Güzelce..
ABDURRAHMAN EREN TOPRAK –BENİ GÜZEL HATIRLA
Beni güzel hatırla
Bunlar son satırlar
Farzet ki bir rüyaydım esip geçtim hayatından
Yada bir yağmr sel oldum sokağında
Sonra toprak çekti suyu kaybolup gittim
Beklide bir rüyaydım
Senin için..
Uyandın ve ben bittim
Beni güzel hatırla
Çünkü sevdim seni ben her şeyini
Sana sırdaş oldum dost oldum koynumda ağladın
Yüzüne vurmadım hiçbir eksikliğini
Beni üzdün kınamadım
Alışıktım vefasızlığa el oldun aldırmadım
Beni güzel hatırla
Sayfalarca mektup bıraktım sana
Şiirler yazdım her gece
Çoğunu okutmadım
Sakladım günahını sevabını içimde
Sessizce gittim senden öncekiler gibi sende anlamadın
Beni güzel hatırla
Sana unutulmaz geceler bıraktım
Sana en yorgun sabahlar
Gülüşümü gözlerimi sonra sesimi bıraktım
En güzel şiirleri okudum gözlerine baka baka
Söylenmemiş merhabalar sakladım her köşeye
Vedalar bıraktım duraklarda
Ne arasan bir sevdanın içinde
Fazlasıyla bıraktım ardımda
Beni güzel hatırla
Dizlerimde uyuduğunu düşün
Saçını okşadığımı üşüyen ellerini ısıttığımı
Mutlu olduğun anları getir gözünün önüne
Anlından öptüğüm dakikaları
Birazdan kapını çalan kişi olabileceğini düşün
Şaşırtmayı severim biliyorsun
Bu da sana son sürprizim olsun
Şimdi seninle yaşanan günleri ateşe veriyorum
Beni güzel hatırla
Gidiyorum...
ABDURRAHMAN EREN TOPRAK - BENİ YAKIŞINA
O esrarlı yangına bu can nasıl dayandı?
Sahile vurdu kalbim,su yandı,kum da yandı.
Bir mum gibi eriyip aktı uykusuzluğum,
Ölüme başkaldıran dertli uykum da yandı.
Yurdundan mahrum edip dolaştırdın Cem gibi.
Ruhumla söndü alev,sonra ruhum da yandı.
Kül oldu bir yiğidin figanıyla her umut.
Bülbülün küllerine konan puhum da yandı.
Böylesi bir yangını görmedi Nemrut bile.
Kaktüsün gölgesinde nazlı âhım da yandı.
Âhımdır zannederdim en belalı kıvılcım,
Kirpiğine dokunan kanlı âhım da yandı.
Bir damla su ver bana ey çöl! Bari sen küsme.
Kalmadı hiçbir şeyim bak,günahım da yandı.
Yenilgiler bir tufan gibi çöktü üstüme.
Ülkem yıkıldı heyhat!
Ordugâhım da yandı.
Köleleri her akşam duman kıldı gözlerin,
Başıma tâc ettiğim padişahım da yandı.
İlk defa böylesine tutuştu gökkuşağı.
Renklerim siyah oldu ve siyahım da yandı.
O'ndan başka ne varsa yandı,
Yandık sen ve ben.
O'nu göreyim diye,kıblegâhım da yandı.
ABDURRAHMAN EREN TOPRAK - BENİM ŞİİR'İM ( KORAY AVCI )
Bakmayın çevremi kuşatanlara
Hüznün,yalnızlığın şairiyim ben
Issız ovaların nehiriyim ben
İçimde işliyor derin bir yara
Aşkın öldürmeyen zehiriyim ben
Bakmayın çevremi kuşatanlara
Hüznün,yalnızlığın şairiyim ben
****
Kapattım kalbimin son kapısını
Dokunun;boşlukta bir taş gibiyim
Hafızası ölü nakkaş gibiyim
Çekiyorum mutsuzluğun yasını
Ayaklara mahkum bir baş gibiyim
Kapattım kalbimin son kapısını
Dokunun;boşlukta bir taş gibiyim
****
Bir gün çıkıp gel uzak yollardan
Benim can yaramı sarmak için
Çünkü bir nefes ki aşk Esrama benzer
Benim can yaramı sar Esram çünkü
Benim bir nefes ki aşk Esrama benzer
Gökte parlayan ay
Kalpte incinen söz
Çölde ışıldayan su Esrama benzer
Gökte parlayan ay
Kalpte incinen söz
Çölde ışıldayan su Esrama benzer
Hoyrat bir aşk içinde yandım çok zaman
Söyle, koca bir hayat nasıl geçer?
Esramla geçen her ömür Esrama benzer
Şimdi, söyle bu hayat nasıl geçer?
Esramsız geçen her ömür küle benzer
Gökte parlayan ay
Kalpte incinen söz
Çölde ışıldayan su Esrama benzer
Gökte parlayan ay
Kalpte incinen söz
Çölde ışıldayan su Esrama benzer
Gökte parlayan ay
Kalpte incinen söz
Çölde ışıldayan su Esrama benzer
Gökte parlayan ay
Kalpte incinen söz
Çölde ışıldayan su Esrama benzer
****
Ölümü yaşadım ölmeden önce
Bana sonsuzluğu beklemek düştü
Mazide benim de yüzüm gülmüştü
Uyandım,mutsuzluk geri dönünce
Ölümü yaşadım ölmeden önce
Bana sonsuzluğu beklemek düştü
****
Gelsene,nerdesin,ey sessiz ölüm
Adını yazsana dudaklarıma
Zaman kan süzüyor kulaklarıma
Hıçkırığa mahkum biçare gönlüm
Haydi takılıver ayaklarıma
Gelsene,nerdesin,ey sessiz ölüm
Adını yazsana dudaklarıma
****
Bulsam Kafdağı'nın eteklerini
Başımı çevirip gitsem mi bilmem
Ben ki yaranamam,şakaya gelmem
Kuruttum bengisu peteklerini
Karanlık dolu bir dünyada gülmem
Bulsam Kafdağı'nın eteklerini
Başımı çevirip gitsem mi bilmem
****
Umutlar sultanı anlayamadı
Sizler beni asla anlamazsınız
Biraz sevdasınız,biraz nazsınız
Kimse benim gibi ağlayamadı
Belki gülersiniz,inanmazsınız
Umutlar sultanı anlayamadı
Sizler beni asla anlamazsınız
ABDURRAHMAN EREN TOPRAK –BİLİYORUM SANA GİDEN YOLLAR KAPALI
Biliyorum sana giden yollar kapalı
Üstelik sen de hiç bir zaman sevmedin beni
Ne kadar yakından ve arada uçurum;
İnsanlar, evler, aramızda duvarlar gibi
Uyandım uyandım, hep seni düşündüm
Yalnız seni, yalnız senin gözlerini
Sen Bayan Nihayet, sen ölümüm kalımım
Ben artık adam olmam bu derde düşeli
Şimdilerde bir köpek gibi koşuyorum ordan oraya
Yoksa gururlu bir kişiyim aslında, inan ki
Anımsamıyorum yarı dolu bir bardaktan su içtiğimi
Ve içim götürmez kenarından kesilmiş ekmeği
Kaç kez sana uzaktan baktım 5.45 vapurunda;
Hangi şarkıyı duysam, bizimçin söylenmiş sanki
Tek yanlı aşk kişiyi nasıl aptallaştırıyor
Nasıl unutmuşum senin bir başkasını sevdiğini
Çocukça ve seni üzen girişimlerim oldu;
Bağışla bir daha tekrarlanmaz hiçbiri
Rastlaşmamak için elimden geleni yaparım
Bu böyle pek de kolay değil gerçi...
Alışırım seni yalnız düşlerde okşamaya;
Bunun verdiği mutluluk da az değil ki
Çıkar giderim bu kentten daha olmazsa,
Sensizliğin bir adı olur, bir anlamı olur belki
İnan belli etmem, seni hiç rahatsız etmem,
Son isteğimi de söyleyebilirim şimdi:
Bir geceyarısı yazıyorum bu mektubu
Yalvarırım onu okuma çarşamba günleri
ABDURRAHMAN EREN TOPRAK - BİLMEM Kİ NEMSİN
Sözde senden kaçıyorum
Dolu dizgin atlarla
Bazen sessiz sevdasın
İpekten kanatlarla
Ama sen hep bin yıllık bilenmiş inatlarla
Karşıma çıkıyorsun
En serin imbatlarda
Adını yazıyorum
Bulduğun fırsatlarla
Yüreğimin başına noktalarla, hatlarla
Başbaşa kalıyorum sonunda heyhatlarla
Sözde senden kaçıyorum
Dolu dizgin atlarla
Ne olur bir gün beni
Kapından olsun dinle
Öldür bendeki beni
Sonra dirilt kendinle
Çarpsam kara sevdayı
En azından yüzbinle
Nasıl bağlandığımı
Anlarsın kemendinle
Kaç defa çıkıp gittim
Buralardan yeminle
Ama her defasında
Geri döndüm seninle
Hangi düğüm çözülür
Nazla, sitemle, kinle
Ne olur bir gün beni
Kapından olsun dinle
Şaşırdım kaldım işte
Bilmem ki nemsin
Bazen kız kardeşimsin
Bazen öp öz annemsin
Sultanımsın susunca
Konuşunca kölemsin
Eksilmeyen çilemsin
Orada ufuk çizgim
Burda yanım yöremsin
Beni ruh gibi saran
Sonsuzluk dairemsin
Çaresizim çaremsin
Şaşırdım kaldım işte
Bilmem ki nemsin
ABDURRAHMAN EREN TOPRAK - BİR ADIN KALMALI
Bir adın kalmalı geriye
Bütün kırılmış şeylerin nihayetinde
Aynaların ardında sır
Yalnızlığın peşinde kuvvet
Evet nihayet bir adın kalmalı geriye
Birde o kahreden gurbet
Sen say ki ben hiç ağlamadım
Hiç ateşe tutmadım yüreğimi
Geceleri koynuma almadım ihaneti
Ve sanki bütün şiirler gözlerini
Bütün şarkılar saçlarını söylemedi
Hele nihavend hele buselik hiç geçmedi fikrimden
Ve hiç gitmedi bir topak kan gibi adın
İçimin nehirlerinden
Evet yangın
Evet salaş yalvarmanın korkusunda talan
Evet kaybetmenin o zehirli buğusu
Evet isyan
Evet kahrolmuş sayfaların arasında adın
Sokaklar dolusu bir adamın yalnızlığı
Bu sevda biraz nadan
Biraz da hıçkırık tadı
Pencere önü menekşelerinde her akşam
Bir adın kalmalı, bir adın kalmalı geriye
Kırılmış şeylerin nihayetinde
Ayrılık, ah ayrılık kurşun kadar ağır
Bir adın kalmalı geriye
Bir adın kalmalı, bir adın kalmalı geriye
Ayrılık kurşun kadar ağır
Beni affet, kaybetmek için erken
Sevmek için çok geç
Dağlar sonra oynadı yerinden
Ve hallaçlar attı pamuğu fütursuzca
Sen say ki yerin dibine geçti, geçmeyesi sevdam
Ve ben seni sevdiğim zaman bu şehre yağmurlar yağdı
Yani ben seni sevdiğim zaman
Ayrılık kurşun kadar ağır
Gülüşün kadar felaketiydi yaşamanın
Yine de bir adın kalmalı geriye
Bütün kırılmış şeylerin nihayetinde
Aynaların ardında sır
Yalnızlığın peşinde kuvvet
Evet nihayet, bir adın kalmalı geriye
Bir de o kahreden gurbet
Beni affet
Kaybetmek için erken
Sevmek için çok geç
Sen say ki, ve sen say ki, hiç ağlamadım
Ateşlere tutmadım yüreğimi
Sen say ki, sen san ki
Geceleri koynuma almadım ihaneti
(Bir adın kalmalı) Bir adın kalmalı (bir adın kalmalı geriye) bir adın kalmalı geriye
(Ayrılık kurşun kadar ağır) Ayrılık kurşun kadar ağır
(Beni affet) Beni affet
(Kaybetmek için erken) Kaybetmek için erken
Sevmek için çok çok geç (Sevmek için çok geç)
****
Bir adın kalmalı, bir adın kalmalı geriye
Kırılmış şeylerin nihayetinde
Ayrılık, ah ayrılık kurşun kadar ağır
Bir adın kalmalı geriye
****
Sen say ki ve sen say ki hiç ağlamadım
Ateşlere tutmadım yüreğimi
Sen say ki ve sen sanki
Geceleri koynuma almadım ihaneti
****
Bir adın kalmalı, bir adın kalmalı geriye
Ayrılık kurşun kadar ağır
Beni affet, kaybetmek için erken
Sevmek için çok geç
ABDURRAHMAN EREN TOPRAK - BİR BİLSEN
Hasretin kor gibi düştü içime seni nasıl seviyorum bir bilsen
Gözyaşlarım süzülür yüzüme seni nasıl anıyorum bir bilsen
Gözlerim semaya ve yere bakar gecelere hayalin düşer bir bilsen
Gözlerimden kanlı yaşlar akar sözlerim kâğıda düşer bir bilsen
Yanıbaşımda şimdi türküler çalınır bağlamaya aşk vurulur bir bilsen
Her türküde adın yüreğime çalınır ben sana nasıl vuruldum bir bilsen
****
Şu metrisin önü, bir uzun alan
Bir tek seni sevdim, gerisi yalan
Senin hasretindir, hücreme dolan
Bir tek seni sevdim, gerisi yalan
Senin hasretindir, hücreme dolan
Bir tek seni sevdim, gerisi yalan
Gerisi yalan
Hücremdeyim, hasretinle yanarım
Senin için her gün, her gün ağlarım
Kanım hep içime akar kanarım
Beni anlamadın, ona yanarım
Kanım hep içime akar kanarım
Beni anlamadın, ona yanarım
Ona yanarım
Şu metrisin önü, bir uzun alan
Bir tek seni sevdim, gerisi yalan
Senin hasretindir, hücreme dolan
Bir tek seni sevdim, gerisi yalan
ABDURRAHMAN EREN TOPRAK - BİR GÜN BAKSAM Kİ GELMİŞSİN
Bir gün baksam ki gelmişsin..
Bir güvercin gibi yorgun uzaklardan yar.
Gözlerinde bir bitmez,bir tükenmez güzellik
Saçlarında ilkbahar..
Bir gün baksam ki gelmişsin...
Gülüşünde taze serin bir rüzgar
Ellerin yine eskisi kadar güzel
Çiçek açmış dokunduğun bütün kapılar...
Bir gün baksam ki gelmişsin...
Hasretin içimde sonsuzluk kadar.
Şaşırmış kalmışım birdenbire çaresiz.
Dökülmüş yüreğime gökyüzünden yıldızlar.
Bir gün baksam ki gelmişsin..
Ne yüzünde bir gölge, ne dilinde sitem var.
Tozlu pabuçlarını gözlerime sürmüşüm
Benim olmuş dünyalar...
ABDURRAHMAN EREN TOPRAK –BİRAZ BENMİŞİM SENDEN GERİYE KALAN
Hani dağları yolları aşarsın da,
Gelir kıymık kadar bir
engele takılırsın ya,
Anlatamazsın bunu işte.
Vakit geldi, haydi gidelim dersin
O başlayacak en güzel şen yuvana.
***
Birkaç üzüm tanesiymiş hâtıram,
birkaç kelâm fidesi.
Rüzgâr sert esiyormuş
yüzümün sana bakan çizgilerinde.
Biraz saçlarımmış beyaz ve mâsum,
biraz gözlerim.
Gözlerimde tutukluymuş ıstırap.
Salıverdiğimde gözyaşlarımı
özgürlüğe kavuşurmuş acılar.
***
Sen şimdi uyuyorsun.
Uyu, sevdi seni kör,
Dilsiz sevdi,
Kötürüm ve derbeder.
Sen şimdi rüyadasın; ayakların yürüyor
bir masalın gizli resimlerinde.
Talihli bir adama(kadına)çay demliyorsun
buğusunda hindiba duyguları.
Sen şimdi mevsimlere şiirler okuyarak
çocuklara kalbini veriyorsun.
***
Hani ben hayattaydım, çaresiz bakıyordum
dağlarına, yollarına çaresiz.
Hayaline uzaktan bakıyordum, hazırdım
bir buluttan düşmeye,
bir vâdiden geçmeye.
Sonsuzluğun çağrısıydı varlığın.
Sen şimdi bir sarayda
gururla açıyorsun pencereleri.
Kapılar özlüyor parmaklarını.
Ben bir fotoğrafın sonbaharında
kuşlara bakıyorum.
***
Sen şimdi yüz yaşındasın.
Ömrünün rüyaları geçiyor hayalinden.
Ben geçiyorum yüreğimden akıp gelen
kitap dolusu şiirlerimle.
Kırışan dudaklarında yanık bir tebessüm
dalıp gidiyorsun karanlıklara.
***
Sen şimdi benim diyarımdasın.
Araftasın...
Berzah alemindesin...
Ardından ağlıyor nilüfer ve hindiba.
Özge bir bahçeden bakıyorsun yeryüzüne,
Melekler sana bakıyor.
Omzunda çağların biriken kederleri.
Şair nerde?
Şair nerde diyorsun.."
ABDURRAHMAN EREN TOPRAK –BİR HÜZÜN ŞARKISI
Hâlin mi daha güzel, hayâlin mi sultânım?
Bîkarar oldu gönül görünce seni cânım,
Umman umman ateşte yandı sensiz her anım,
Hâlin mi daha güzel, hayâlin mi sultânim?..
Kuşanıp müjgânını ebrini yay eylesem,
Vurup cümle rakibi aşkınla zay'eylesem,
Yine sensiz düşerek ömrümü vay eylesem,
Halin mi daha güzel, hayâlin mi sultânım?.
Alırım ellerinden ilhâm adlı dilberi,
Müstesna eş'âr ile tezyin ederim yeri,
Sorarım hep kendime kokladıkça gül teri,
Hâlin mi daha güzel, hayâlin mi sultânım?..
Halvet olup söylesen sualime bir cevap,
İşlersin âh mahşerde yetecek kadar sevap;
Versem de son nefesi vaslından olup harap,
Hâlin mi daha güzel, hayâlin mi sultânım?..
ABDURRAHMAN EREN TOPRAK - CAN EVİM
Gözlerin vurdu yaralıyım tuz bastım yarama kanamasın artık
Umudum kalmadı sarsıldı makamım gözlerin can evimi yıkmasın artık
Mavidir ateşim yok olmuyor hayalin yansın sönsün artık
Öyle bir yangın ki kül olmuyor yanıyorum tükensin bitsin artık
Şimdi ateşi çepeçevreliyorum rüzgârın esmesin artık
İçimdeki koru yakıyorum ateşim alevlenmesin artık
****
Bugünüm senden geçti
Zaman geçmeyecek artık
Bugün senden geçtim
Zaman geçmeyecek artık
Ellerim kesik, bedenim hissiz
Yarım kalmış bir cümleyim artık
Yarım bıraktın, yarsız bıraktın beni
Yalnız değil ıssız bıraktın beni
Yarım bıraktın, yarsız bıraktın beni
Yalnız değil ıssız bıraktın beni
Bugünüm senden geçtim
Kendimden kaçamam artık
Bugün senden geçtim
Kendimden kaçamam artık
Bir kuşun iki kanadıydık biz
Düştük yere çakıldık artık
Yarım bıraktın, yarsız bıraktın beni
Yalnız değil ıssız bıraktın beni
Yarım bıraktın, yarsız bıraktın beni
Yalnız değil ıssız bıraktın beni
ABDURRAHMAN EREN TOPRAK –CAN YANDI
Bu Son Sözündü
Beni Vuran
Derinden Yaralayan
Dipsiz Uçurumlara Atan
Geri Dönülmez
Yollara Salan
Bu Son Sözdü,
Bu Son Sözündü...
Bu Sevda Gözümde
Bulut Bulut
Yaştır.
Yürekte Baş,
Sinede Taştır.
Havada Fırtına,
Denizde Hırçın Bir
Dalgadır...
Bu Benim Son
Yıkılışım
Bu Benim
Son Kez Derinden
Ah Çekişim
Yürekten Söyleyişim
Ah Can Yandı
Can Sana Kandı
Can.. Sana Dayandı
Sen Candın
Hem De Canandın
Ah Can Yandı
Umutsuz Bir Güle
Dayandı...
Umutsuz Bir Güle
Yandı...
Ben Sendeki Beni
Kaybettim
Ben Seni
Sana Adanan
Bir Ömrü Kaybettim
Satrançta Yenilen
Bir Şah Gibi
Seni Kaybettim
Satrançta Yenilen
Bir Şah Gibi
Sana Adanan
Bir Ömrü Kaybettim
Kaybettigim,
Nisan Yağmurlarıdır.
Seni Bana,
Bahar Yağmurlarıyla Sunan.
İçimde Yeşeren,
Ama Gülleri Açmayan,
Garib Sevdadır.
Nazlı Bir Can..Dır.
Nazlı Bir Ceylandır.
Kaybettiğim.
İçimde Kuruyan,
Tuzlu Bir Denizdir
Kaybettiğim.
Ah Can Yandı
Can Sana Kandı
Can.. Sana Dayandı...
Can Yandı...
Ben Miadı Dolmuş
Bir Sevdanın
Son Dalıyım
Yıkılan
Bir Umudun
Son Halkası
Sevdaya Yenilen
Son Mecnun ...
Sarsılan Gönül Tahtının
Son Padişahı...
Emsalsizdi Bu Sevda
O Denli Acı
Emsalsizdi Bu Ben
O Denli Yaralı...
ABDURRAHMAN EREN TOPRAK - DUA VAKTİ
Sala vaktindeyim dilim duada ellerim semada
Kalbe aşk işlemekteyim huzur-u Kibriya'da
Teheccüd vaktindeyim yüzüm kıblede alnım secdede
Miraca yükselmekteyim sonsuzluk âleminde
Kuşluk vaktindeyim gözlerim ufukta sözlerim masamda
Mısraları işlemekteyim aşk girdabında
Ya Nebi selam aleyke Ya Rasul selam aleyke
Ya Habib selam aleyke Salavatullah aleyke
Ya Nebi selam aleyke Ya Rasul selam aleyke
Ya Habib selam aleyke Salavatullah aleyke
Ya Nebi selam aleyke Ya Rasul selam aleyke
Ya Habib selam aleyke Salavatullah aleyke
ABDURRAHMAN EREN TOPRAK - FARKINDA MISIN
Eski tadım yok artık, durgunum
Mevsim sonbahar, yorgunum
Kalbi kırık bir adamım, vurgunum
Viraneyim artık, farkında mısın?
Bitmiyor hep ah ile zarım
Bir yanım tam bir yanım yarım
Belli etmedim ama perişanım
Divaneyim artık, farkında mısın?
Baharı bekleyen garip yolcu
Hayallerim bana pusu kurdu
Gelmez artık bu yolun sonu
Derbederim artık, farkında mısın?
ABDURRAHMAN EREN TOPRAK – GELMEDİN
Gelmedin; son hayal de yanıp yanıp kül oldu
bu derûnî kavgada kırılan, gönül oldu
şimdi menziller elem; yürek duman; sîne çâk
devleri mahkûm eden hayatım şimdi helak
gelmedin; yıldırımlar düştü hülyalarıma
nasıl kıydın be zâlim, masum rüyalarıma
sana doğru her adım neden hep ölüm sunar
seni her andığımda, renk solar, desen yanar
hangi rüzgâr sabırla böyle koşar ardından
hangi el nakış nakış gergef dokur adından
susarsam, anlatır mı seni göklere tarih
bensiz olur mu sabah, güler mi kara talih
gelmedin; koptu zincir; parçalandı anılar
sardı bütün ruhumu tükenmeyen ağrılar
kalbimin pembe köşkü harâb oldu; gelmedin
bahçesinde açan gül turâb oldu; gelmedin
bil ki, kıyamet kopsa, bu ateş sönmeyecek
heyhat!..şâir mehtaba bir daha dönmeyecek
Hangi rüzgar böyle sabırla koşar ardından
Hangi el nakış nakış gergef dokur ardından
Susarsam anlatır mı seni göklere tarih?
Bensiz olur mu sabah, güler mi kara talih
ABDURRAHMAN EREN TOPRAK – GELMEDİN
Hangi rüzgâr sabırla böyle koşar ardından
hangi el nakış nakış gergef dokur adından
susarsam, anlatır mı seni göklere tarih
bensiz olur mu sabah, güler mi kara talih
Ah kavaklar ah kavaklar
Bedenim üşür yüreğim sızlar
Beni hoyrat bir makasla
Ah eski bir fotoğraftan oydular
Orda kaldı yanağımın yarısı
Kendini boşlukla tamamlar
Ah omuzumda bir kesik el ki
Hala, hala durmadan kanar
Ah kavaklar ah kavaklar
Acı düştü peşime
Ah kavaklar ah kavaklar
Ardımdan ıslık çalar
Ah kavaklar ah kavaklar
Acı düştü peşime
Ah kavaklar ah kavaklar
Ardımdan ıslık çalar
Ah kavaklar ah kavaklar
Bedenim üşür yüreğim sızlar
Beni hoyrat bir makasla
Ah eski bir fotoğraftan oydular
Orda kaldı yanağımın yarısı
Kendini boşlukla tamamlar
Ah omuzumda bir kesik el ki
Hala, hala durmadan kanar
Ah kavaklar ah kavaklar
Acı düştü peşime
Ah kavaklar ah kavaklar
Ardımdan ıslık çalar
Ah kavaklar ah kavaklar
Acı düştü peşime
Ah kavaklar ah kavaklar
Ardımdan ıslık çalar
ABDURRAHMAN EREN TOPRAK - GÖNDERİLEMEYEN MEKTUPLAR
Kasım da bitti güzel adam.
Yıllar aylar günler saatler yine sensiz.
Sonsuz bir labirent beynimin ücra koridorlarında
Boğuşuyorum kendimle
Ne kendimi avutmaya ne de seni kalbimden uğurlamaya gücüm yetmiyor
Bir kuş misali özgür bıraktım gökyüzüne
Sana olan sevgimi özlemimi
Elimde olanlarla yetinmeye çalışıyorum
Üzerini çiziyorum vadeli gidişlerinin
Birkaç resim senli anılar var gönül heybemde
İki kahve yapıyorum biri sana biri bana
Hava gri bulutlar da Arafta
Ne dağılıyor ne de yağıyor
Yağsa yağsa da yıkasa içimdeki kasveti
Kimbilir belki gökkuşağı açar
Aydınlanır umutlarım
Kimbilir güzel bir renk getirir seni bana
Bir umut güzel adam bir umut
Kasım da bitti güzel adam.
Yıllar aylar günler saatler yine sensiz.
ABDURRAHMAN EREN TOPRAK –GÖZLERİN İSTANBUL OLUYOR
Seninle bir yağmur başlıyor iplik iplik,
Bir güzellik doğuyor yüreğime şiirden.
Martılar konuyor omuzlarıma,
Gözlerin İstanbul oluyor birden.
Akşamlardan, gecelerden, senden uzağım
Şiirlerim rüzgardır uzak dağlardan esen
Durgun sular gibi azalacağım
Bir gün, birdenbire çıkıp gelmesen.
Şarkılarla geleceksin, duygulu, ince
Yalnız gözlerime bak diyeceksin.
Ellerim usulca ellerine değince
Kaybolup gideceksin
Bir elim seni çizecek bütün pencerelere
Bir elim seni silecek.
Kalbim: Ebemkuşağı; günde bin kere
Senin için yeni baştan can kesilecek.
Ne güzel seni bulmak bütün yüzlerde
Sonra seni kaybetmek hemen her yerde
Ne güzel bineceğim vapurları kaçırmak
Yapayalnız kalmak iskelelerde.
Seninle bir yağmur başlıyor iplik iplik,
Bir güzellik doğuyor yüreğime şiirden.
Martılar konuyor omuzlarıma,
Gözlerin İstanbul oluyor birden.
ABDURRAHMAN EREN TOPRAK –GÖZLERİN UMUT
Yüce bir dağ gibisin, ulaşılması zor
Yollarım kar, umutlarım ateşten kor
Aşabilsem engelleri, ulaşsam zirvene
Gözlerin beni, mavi göklere kor
Uzun bir yol gibisin, gidilmesi zor
Yollarım engebeli, uçurumdan zor
Geçebilsem engelleri, gelsem yamacına
Gözlerin gök olur, hasretin yine kor
Issız bir çöl gibisin, geçilmesi zor
Yollarım kum, inan bataklıktan zor
Aşabilsem yürek çölünü, görsem deryayı
Gözlerin umut olur, ellerin yarı yolda kor
ABDURRAHMAN EREN TOPRAK-GÜL ATARIM
Ben gül atarım ona
O taş atar her defa
Ben gül yollarım ona
O hüzün yollar her defa
Ben gül dokurum ona
O cefa dokur her defa
Yolunu bekledim kaç defa
Sen gelmezsin, bu cana eza
Kaç fidan diktim yoluna
Yeşermez her defa
Sensizlik kışmış cana
Bahar gelmedi bu yurda
ABDURRAHMAN EREN TOPRAK-GÜL BIRAKTIM
Kokunu bırak, bir gül bıraktım
Elini ver, sana bir can bıraktım
Nazlı bir yağmur edasıyla
Damla olup, gönlüne iz bıraktım
Gülüşünü bırak, sana ömür bıraktım
Gözlerini ver, sana kalbimi bıraktım
Nazlı bir kuş gibi, süzül göğsüme
Siyah gözlerimi yüreğine bıraktım
Geceleri bırak, aydınlığı bıraktım
Üşümeyi unut, sana sıcaklığımı bıraktım
Nazlı bir kar gibi düş bedenime
Bembeyaz yarınları sana bıraktım
ABDURRAHMAN EREN TOPRAK-HASRETİMİ GECELERE YAZDIM
Hasretimi Gecelere Yazdım,
Gün Doğumunda Kaybolsun Diye.
Sevdamı Denizlere Yazdım,
Dalgalar Alıp Götürsün Diye.
Acımı Kağıtlara Yazdım,
Yakınca Yok Olsun Diye.
Ben Seni Şiirlere Kazıdım,
Yalnız Oynanan Bu Hikayede,
Hatıran Hep Bende Kalsın Diye.
Hasretimi Gecelere Yazdım,
Gün Doğumunda Kaybolsun Diye.
Ben Sevdamı Denizlere Yazdım,
Dalgalar Alıp Götürsün Diye.
Ben Acımı Kağıtlara Yazdım,
Yakınca Yok Olsun Diye.
Ah Ben Seni Şiirlere Kazıdım,
Hatıran Bende Kalsın Diye.
Yaşamak Hasretsiz,
Hasret Sevgisiz,
Sevgi Sensiz, Sebepsiz,
Seraba Gidercesine,
Denize Düşercesine.
Sevmek Daima,
Beraber Olmak Değil.
Sevmek, Sensizken Bile,
Seninle Olabilmektir.
Şimdi Aylardayım,
Yarın Belki de Yıllarda,
Ama Özlem Ve Sevgim,
Hep Benimle, İstemesem de
Çıkartamadığım Yüreğimde,
Yine De Sen Aldırma,
Geç Git, Nasıl Olsa,
Bu Bir Manyaklık,
Senin Deyiminle.
Evet Bu Bir Manyaklık,
Hem De Asilcesine, Mertçesine,
Yürekli Bir Manyaklık,
Belki Birazda Vurdumduymazlık.
Yine De Olsun,
Ben Böyle De İyiyim,
Sen İyi Diyemesen de...
Sen İyi Görmesen de,Bilmesen de...
Ben Böyle De İyiyim,
Ben Böyle De Güzelim
Hasretimi Gecelere Yazdım,
Gün Doğumunda Kaybolsun Diye.
Ben Sevdamı Denizlere Yazdım,
Dalgalar Alıp Götürsün Diye.
Ben Acımı Kağıtlara Yazdım,
Yakınca Yok Olsun Diye.
Ah Ben Seni Şiirlere Kazıdım,
Hatıran Bende Kalsın Diye.
ABDURRAHMAN EREN TOPRAK-HİÇ TANIMAMIŞIM
Hiç tanımamışım ne kendimi ne de seni,
Düşmüşsün göz pınarlarımdan apansızın.
Düşmüşsün bulutlardan bir masal gibi,
Bitmiş hikayemiz bir sonbahar günü ansızın..
Bu iç çekiş, bu haklı gidiş ne getirir bilemem
Yüreğimden savrulmuşsun, bezginim, yalnızım şimdi
Gözlerime hüzün vurdu, kırgınım, kendime gelemem
Sesin sesimi boğuyor, sancılıyım, ıssızım şimdi.
ABDURRAHMAN EREN TOPRAK - IHLAMURLAR ÇİÇEK AÇTIĞI ZAMAN
Dilimde sabah keyfiyle yeni bir umut türküsü
Kar yağmış dağlara, bozulmamış ütüsü
Rahvan atlar gibi ırgalanan gökyüzü
Gözlerimi kamaştırsa da geleceğim sana
Şimdilik bağlayıcı bir takvim sorma bana
- Ihlamurlar çiçek açtığı zaman.
Ay, şafağa yakın bir mum gibi erimeden
Dağlar çivilendikleri yerde çürümeden
Bebekler hayta hayta yürümeden
Geleceğim diyorum, geleceğim sana
Ne olur kesin bir takvim sorma bana
- Ihlamurlar çiçek açtığı zaman.
Beklesen de olur, beklemesen de
Ben bir gök kuruşum sırmalı kesende
Gecesi uzun süren karlar-buzlar ülkesinde
Hangi ses yürekten çağırsa beni sana
Geleceğim diyorum, takvim sorma bana
- Ihlamurlar çiçek açtığı zaman.
Bu şiir böyle doğarken dost elin elimdeydi
Sen bir zümrüd-ü ankaydın, elim tüylerine deydi
Sevda duvarını aştım, sendeki bu tılsım neydi?
Başka bir gezegende de olsan dönüşüm hep sana
Kesin bir gün belirtemem, n'olur takvim sorma bana
- Ihlamurlar çiçek açtığı zaman.
Eski dikişler sökülür de kanama başlarsa yeniden
Yaralarıma en acı tütünleri basacağım ben
Yeter ki bir çağır beni çiçeklendirdiğin yerden
Gemileri yaksalar da geleceğim sana
On iki ayın birisinde, kesin takvim sorma bana
- Ihlamurlar çiçek açtığı zaman.
Bak işte, notalar karıştı, ezgiler muhalif
Hava kurşun gibi ağır, yağmursa arsız
Ey benim alfabemdeki kadım Elif
Ne güzellik, ne de tat var baharsız
Güzellikleri yaşamak için geleceğim sana
Geleceğim diyorum, biraz mühlet tanı bana
- Ihlamurlar çiçek açtığı zaman.
****
Ihlamurlar çiçek açtığı zaman
Ben güneş gibi gireceğim her dar kapıdan
Kimseye uğramam ben sana uğramadan
Kavlime sâdıkım, sâdıkım sana
Takvim sorup hudut çizdirme bana
Ben sana çiçeklerle geleceğim
- Ihlamurlar çiçek açtığı zaman...
Bilirsin ki burada değilim artık
Ihlamurlar çiçek açtığı zaman
Gelir benim yüreğimde toplanır
Dağların üstünden sıyrılan duman.
Bir yanım mosmordur, bir yanım beyaz,
Bir yanım karakış, bir yanım ilkyaz.
Can evime bakışların saplanır;
- Ihlamurlar çiçek açtığı zaman.
Ihlamurlar çiçek açtığı zaman;
Ne sen gurbetçisin, ne ben sılacı.
Senden gayrısına bakmak mümkün mü;
Gözlerimi esir alan dağlardan.
Kapımı üç defa çalan postacı
"Adresinde yok! " diye notlar düşer,
Eski adresimde bir hüzün eser;
- Ihlamurlar çiçek açtığı zaman.
Eski adresimse kurumuş bir gül,
Gizemli bir ıtır, domur domur kan,
Yaba yaba yelde savrulur gönül,
Firkatli turnalar geçer uzaktan.
Dalgınlığım debimetre tanımaz,
Başım çarpar bir gemi bordasına
Düşerim bir girdabın ortasına
- Ihlamurlar çiçek açtığı zaman.
Birden bezeklenir sevda haritam,
Ihlamurlar çiçek açtığı zaman
Lâleler toplarım ben tutam tutam,
Bizim için çalar kıvrak bir keman.
Gök papatya, yer ise lâle bahçesi,
Aşka ışık dokur kuşların sesi.
Seninle hep aynı yerde oluruz;
- Ihlamurlar çiçek açtığı zaman
Kumaşı eprimiş üç mevsim geçer,
İlkyazla uyanır derin uyuyan.
Tan sesine cıvıldaşır serçeler,
Sevdadır alnıma namlu dayayan.
Havuzuma ay ışığı dökülür.
Bilirsin ki burada değilim artık,
Ruhum yağmur yağmur göğe çekilir;
- Ihlamurlar çiçek açtığı zaman.
Gülde çiy damlası... buzum sırçayım;
Güneşe çarpınca param-parçayım.
Bir Emirgân'dayım, bir Kanlıca'da,
Üsküdar'da, Beykoz'da, Çamlıca'da.
Şehir bir hançerken kan burgacında.
Mekâna sığar mı bu dolu yürek?
Bu sevda çeşmesi, bu deli yürek.
Baylanır, beklerken baygın düşerim;
- Ihlamurlar çiçek açtığı zaman.
****
Saçlarına pütür pütür yapışmış,
Gözlerinin rengi ile sıvanmış
Bir avuç kuru çiçek topladım.
Kırılıp dökülmesinler diye
Sevgiyle, özenle tek tek topladım.
Yürek fideledim zamana ve mekâna,
Hasat vakti geldi yürek topladım.
Belli ki bu yıl da vuslat gecikecek
Aşıdır, serumdur, besindir her umut,
Ey sevgili umudunu diri tut.
Bedenim hür değil, mühlet ver bana,
Er veya geç çıkıp geleceğim sana;
- Ihlamurlar çiçek açtığı zaman.
Mevsimi geçiyormuş, geçsin varsın,
Hep böyle dönüyor zaman tekeri.
Biri gider, biri gelir mevsimlerin,
Sonsuzluğu, diri aşklarla kucaklarsın.
Acılardan damıtırsın şekeri,
Sabrı da güzel olur çeyizi hazır kızların.
En ışıltılı çağında yıldızların
Kaç bıldır öteden göz kırpar bana,
Her umut bir yoldaş, her dert âşina.
Sorma ıhlamurlar ne zaman çiçek açar
Beni güneşin ortasına atsalar da
Yanarım, pişerim, gelirim sana;
- Ihlamurlar çiçek açtığı zaman.
ABDURRAHMAN EREN TOPRAK - İSTANBUL VE SEN
İstanbul bana hep seni hatırlatıyor.
Çünkü onun gözleri de en az seninki kadar yeşil.
Hala, gülümseyen bir lale gibi
bana sürgününü gönderiyorsun
dört yanı çevrili bir kale gibi
ne sır umut, ne de sır veriyorsun
gemiler gidiyor, sen gidiyorsun
sulara yansıyor yeşil gözlerin
hüzün dalga dalga, ıssız ve derin
beni İstanbul'a terk ediyorsun
sensiz ne şehrayin, ne deniz kalır
gidersin, harabe olur İstanbul
martılar göç eder; sular alçalır
kendini çöllerde bulur İstanbul
güneşi rengarenk şavkınla gökte
saçlarını tarar iken bulurum
beyazı, gecenin çizgilerinde
ellerini arar iken bulurum
sensiz çözülür mi gül ve mu/amma
yüreğimden hala habersiz misin
adını göklere yazarım amma
mehtabı kaybolur düşlerimin
ABDURRAHMAN EREN TOPRAK – İSTANBUL
Evin içinde bir oda, odada İstanbul
Odanın içinde bir ayna, aynada İstanbul
Adam sigarasını yaktı, bir İstanbul dumanı
Kadın çantasını açtı, çantada İstanbul
Çocuk bir olta atmıştı denize, gördüm
Çekmeğe başladı, oltada İstanbul
Bu ne biçim su, bu nasıl şehir
Şişede İstanbul, masada İstanbul
Yürüsek yürüyor, dursak duruyor, şaşırdık
Bir yanda o, bir yanda ben, ortada İstanbul
İnsan bir kere sevmeye görsün, anladım
Nereye gidersen git, orada İstanbul.
Evin içinde bir oda, odada İstanbul
Odanın içinde bir ayna, aynada İstanbul
ABDURRAHMAN EREN TOPRAK –İSTANBUL'A SEVDALIYIM
Şimdilerde Ben Sana Değil
İstanbula Sevdalıyım
Güzel Sözlerin Kadar
Güzel Gözlerin Kadar
İstanbula Sevdalıyım
Şiirlere Sevdalıyım
Sana Değil,
Sensizliğe Sevdalıyım
Beni Anlamayan Sevgiliyi,
Beni Isıtmayan Güneşi,
Senin Bende Göremediğin Güzelliği
Ben Ne Yapacaktım.
Beni Dinleyeceğin Bir Anı
Özellikle Kolladım
İlkbahar Yağmurlarını Bekledim.
Açan Yaprakların Hışırtısını,
Göçmen Kuşların Yuvaya Dönüşlerini
Birlikte Dinleyelim, İzleyelim İstedim.
Olmadı;
Ben Şimdi Doruklara Sevdalıyım
Seni Bilmem Ama,
Ben Senin İçinde Yıllarca Susuz,
Işıksız Kalacak Sesim....
Yine Bu Sabah Seni Gördüm
Seni Andım, Sana Baktım,
Sana Kandım...
Yüreyimin Derinliklerinde,
Sana Yandım, Sana Ağladım ...
Şarkılarda Seni Dinledim
Estim Yine Deli Rüzgar Gibi
Geçtim Yine Hayal Denizinden,
Siyah Benekli Beyaz Martılar Gibi...
Yürüdüm Yine Sıcak Yaz Akşamlarında
Ağladım Yine Meltem Kokan,
Sabah Rüzğarında...
Sevda Dediler Gördüm
İç Dediler O Zehri İçtim
Yine De Ey Güzel,
Şimdilerde Sana Değil
İstanbula Sevdalıyım
Güzel Sözlerin Kadar
Güzel Gözlerin Kadar
İstanbula Sevdalıyım
Şiirlere Sevdalıyım
Sana Değil,Artık Ben
Sensizliğe Sevdalıyım
ABDURRAHMAN EREN TOPRAK - KONYA DESTANI
Sabahtan vardım Konya'ya
Baktım cihana uyanık.
Kimi binek, kimi yaya,
Baktım meydana uyanık.
****
Şehirde herkes ayakta,
Kepenkler kaldırılmakta.
Asker, mektepli sokakta,
Baktım her yana uyanık.
****
Sabahtan akşama kadar,
Didinir, terler, çabalar.
Uyanık bütün babalar,
Oğul, kız, ana uyanık.
****
Konuşursan bir kelime,
Kavuşursun bin selama,
Lafında şive var ama,
Fikirde mana uyanık.
****
Karatay, İnceminare,
Dolaştım hep birer kere.
Her köşeye, her esere,
Bakındım rana uyanık.
****
Alaaddin tepesi'ne,
Çıkdım tarihin sesine.
Selçukların türbesine,
Baktım, amenna, uyanık.
****
Baktım tarihe, zamana,
Baktım Alaaddin Han'a,
Baktım o büyük insana,
Kılıç Arslan'a uyanık.
****
Görünmez bir debdebede,
Gönüllerden bir türbede,
Yeşil üsküflü kubbede,
Uyur Mevlana, uyanık.
****
Tecer'im bu nasıl hülya,
Uyanıkken gördüm rüya,
Eski Konya, Yeni Konya,
Göründü bana uyanık.
ABDURRAHMAN EREN TOPRAK –LALELİ AKSARAY
Yine akşam, yine gurbet, yine başımda efkâr
Ve yine içimde şarkılı sesin
Gözlerimde çizgi çizgi duraklar,
Duraklarda hayâl meyâl sen misin?
Sen misin yanyana gezemediğim?
İnce sitemini sezemediğim,
Sırrını bir türlü çözemediğim,
İçimdeki çetin sual sen misin?
Bu nasıl yürekten söylenmiş makam?
Dinlediğim bütün türkülerde gam.
Lâleli-Aksaray arasında bir akşam,
Dinlediğim tatlı masal sen misin?
Ne derse aldırma şimdi artık el.
Gel bir akşam yine türkülerle gel!
İstanbul seninle çok daha güzel
İstanbul'dan güzel hayal sen misin?
Biliyorum seni türküler yaktı,
Türkülü gözlerin ıslak ıslaktı.
Şimdi beni sokak sokak her akşam vakti.
Dolaştıran "Dişi kartal" sen misin?
Yine akşam, yine gurbet, yine başımda efkâr.
Ve yine içimde şarkılı sesin.
Gözlerimde çizgi çizgi duraklar
Duraklarda hayâl meyâl sen misin?
ABDURRAHMAN EREN TOPRAK –MECBURUN KILMA BENİ
Gözlerin gözlerime dokunmazsa, belki alışırım
Ellerin ellerime değmezse, belki yatışırım
Ne olur, mecnunun, Mecburun kılma beni
Unutabilirsem seni, belki bende alışırım..
****
Güllerin içinden, canım
Koşarak koşarak gel, bana gel
O güzel gözlerini, canım
Süzerek süzerek gel, bana gel
Bu küskün yüzün gayri gülsün, canım
Gülerek gülerek gel, bana gel
Aaah, aaah, aaah
Güllerin içinden, canım
Koşarak koşarak gel, bana gel
O güzel gözlerini, canım
Süzerek süzerek gel, bana gel
Bu küskün yüzün gayri gülsün, canım
Gülerek gülerek gel, bana gel
Dayanamadım gayrı döndüm, canım
Diyerek diyerek gel, bana gel
Aaah, aaah, aaah
ABDURRAHMAN EREN TOPRAK – MİHRİBAN
Sarı saçlarına deli gönlümü
Bağlamıştın,çözülmüyor mihriban
Ayrılıktan zor belleme ölümü
Görmeyince sezilmiyor mihriban
****
Yar deyince kalem elden düşüyor
Gözlerim görmüyor aklım şaşıyor
Lambada titreyen alev üşüyor
Aşk kağıda yazılmıyor mihriban
****
Önce naz sonra söz ve sonra hile
Sevilen seveni düşürür dile
Seneler asırlar değişse bile
Eski töre bozulmuyor mihriban
****
Tabiplerde ilaç yoktur yarama
Aşk değince ötesini arama
Her nesnenin bir bitimi var ama
Aşka hudut çizilmiyor mihriban
****
Boşa bağlanmış bülbül gülüne
Kar koysan köz olur aşkın külüne
Şaştım karabahtım tahammülüne
Taşa çalsam ezilmiyor mihriban
****
Tarife sığmıyor aşkın anlamı
Ancak çeken bilir bu derdi gamı
Bir kördüğüm baştan sona tamamı
Çözemedim çözülmüyor Mihriban
ABDURRAHMAN EREN TOPRAK - MÜLKÜN SAHİBİ
Âlemde hükmünle yaşıyoruz her anı kudretinle aşıyoruz
Her zerrede esman var Seni zikrettikçe kendimizi aşıyoruz
Âlemde her şey Seni zikreder varlıklar bize Senden bahseder
Her eserde mührün var Seni tanıyan iki cihanda rahat eder
Uyan ey gözlerim gafletten uyan
Uyan uykusu çok gözlerim uyan
Azrail'in kastı canadır inan
Uyan ey gözlerim gafletten uyan
Uyan uykusu çok gözlerim uyan
ABDURRAHMAN EREN TOPRAK - OLSAN DA BİR OLMASAN DA
Artık görünmüyor mevsimde hüzün
bulutlar bir garip rüyaya dalmış
ufukta güneşi ağlatan yüzün
bir mültecî gibi tenhâda kalmış
toprak yandı gülüm; çeşmeler zehir
şimdi bilsen de bir, bilmesen de bir
****
kaç kere çağırdım seni öteden
turnalar uçurdum gittiğin yere
bin parça eyledin kalbimi neden
ruhum bir başına düştü göklere
bana tebessümle bakıyor kabir
şimdi gülsen de bir, gülmesen de bir
****
derdimin yangını sardı gölgeni
bir mahkûm kanıyla aktı izlerin
deniz ölesiye severken seni
neden gemileri yaktı gözlerin
yıkıldı yolunu bekleyen şehir
şimdi gelsen de bir, gelmesen de bir
****
yağmurun inceden yağdığı yerde
açan gül acıyı damıtır solar
ağustos böceği düşünce derde
içine kuşların sevdası dolar
ölü bir mahzene gömüldü kibir
artık sevsen de bir, sevmesen de bir
****
çatladı en kavî yerinden tohum
kıvılcım düşürdü sulara gonca
her akşam ölümü koklayan ruhum
seni de kuşanır hâkan olunca
bu yerde bilinir destân-ı kebir
şimdi kalsan da bir, kalmasan da bir
****
zaman ki, ardımda pervane şimdi
mekân defineler döktü yoluma
fırtınadan umut bekleyen kimdi
söyle, deniz neden gömüldü kuma
zindan çöktü gülüm; kırıldı zincir
benim olsan da bir, olmasan da bir
ABDURRAHMAN EREN TOPRAK - ÖYLE BİR YERDEYİM Kİ
Öyle bir yerdeyim ki
ne karanfil ne kurbağa
Bir yanım mavi yosun
Dalgalanır sularda
Dostum dostum
Güzel dostum
Bu ne beter çizgidir bu
Bu ne çıldırtan denge
Yaprak döker bir yanımız
Bir yanımız bahar bahçe
Öyle bir yerdeyim ki
Bir yanım çığlık çığlığa
Öyle bir yerdeyim ki
Anam gider Allah Allah
Öyle bir yerdeyim ki ne karanfil, kurbağa
Öyle bir yerdeyim ki
Bir yanım mavi yosun çalkalanır sularda
Dostum, dostum güzel dostum
Bu ne beter çizgidir bu
Bu ne çıldırtan denge
Yaprak döker bir yanımız
Bir yanımız bahar bahçe
Öyle bir yerdeyim ki bir yanım çığlık çığlığa
Öyle bir yerdeyim ki
Anam gider Allah, Allah dölüm düşmüş sokağa.
ABDURRAHMAN EREN TOPRAK - SEN GELSEN
Şimdi açsam pencereyi beklesem
Sen gelsen
Olmaz ya hani geliversen
Hiç bir şey sormasan
Hiç bir şey söylemesen
Sussam
Sussan
Sussak.
Susuşların anlattığını dinlesek
Sırt sırta otursak
Katılasıya ağlasak
Sormasak birbirimize sebebini
Sarılsam
Sarılsan
Sarılsak.
Ve yine hiç bir şey konuşmasak
Ama anlasak
Ne vardı sahi
Olmaz ya
Hayal ya
Hani diyorum olsa ne vardı.
ABDURRAHMAN EREN TOPRAK - SEN SEN SEN
Bir dağbaşı yalnızlığı yaşıyorum yeniden.,
Dağbaşı yalnızlığı ölümden beter.
Hiç kimse aramasa sormasa beni
Sen gelsen yeter..
Huzur ellerinin güzelliğidir.
Gözlerin karşımda mutluluk denizi.
Her sabah soframızda ekmeğimizi
Sen bölsen yeter..
Yüreğim seninle yaylalar kadar serin
Ne bir çizgi hasret, ne bir nokta gam
Yayla dumanı gibi gözlerime her akşam
Sen dolsan yeter..
Bende çaresizlik sonsuz kördüğüm.
Bende sabır sende naz..
Gündüzünden vazgeçtim düşümde biraz
Bir yüz görümlüğü sen olsan yeter..
Duymasa da hiç kimse şâir gönlümün,
Sende karar kıldığını...
Ve içimin şerha şerha yarıldığını,
Sen bilsen yeter..
Bir gün duysan bittiğimi, tükendiğimi..
Çıkıp gelsen uzaklardan korkulu ürkek..
Bir incecik dal gibi üzerime titreyerek,
Eğilsen yeter...........
ABDURRAHMAN EREN TOPRAK - SENDE KALMIŞ
Bilmiyorum nerdeyim, ne haldeyim, ben kimim
Ayrılırken kimliğim, adresim sende kalmış.
Tebessümü yüzüme çok görüyor matemim
Güldüğümü gösteren tek resim sende kalmış.
****
Akların kaybolduğu, rengin ahenk bulduğu
Toprağın kadehine ab-ı hayat dolduğu
Bir gül için, bülbülün saçlarını yolduğu
Aşkın harman olduğu o mevsim, sende kalmış.
****
Nerede o çocuksu, o şımarık hallerim,
Saçlarına hasreti tanımayan hallerim,
Rengarenk rüyalarım, toz pembe hayallerim
Tekmil neşem, sevincim, hevesim, sende kalmış.
****
Ayıplama, kınama, kahveye gidiyorsam,
Avunabilmek için bir tavla atıyorsam,
Garson çay uzatırken ben aklımda diyorsam,
Sende kalmış demektir, ladesim sende kalmış.
****
Dostlar da muhabbeti kestiler, lüzum da yok.
Zaten senden ziyade sohbetim, sözüm de yok.
Sen dönmeden kimseye bakacak yüzüm de yok.
Aynalarda kendimi göresim sende kalmış.
****
Sende kalmış umudum, saadet çağım sende,
Sende kalmış huzurum, tüten ocağım sende,
Sende hayat kaynağım, duygu membağım sende,
Can diyorum sana,can kafesim sende kalmış.
****
Allah' ım düşmanımı düşürmesin bu zaafa,
Sanki her noksanımı mecburum itirafa,
Hangi şarkıya girsem, notalar do re mi fa
Sol diyorum sana sol, la sesim sende kalmış.
****
Gel Tanrıya borcunu teslim etsin bu yürek,
Tez gel ki enkazımı kapatsın kazma kürek,
Kelime-i şahadet getirmem için gerek,
Son diyorum sana, son nefesim sende kalmış.
ABDURRAHMAN EREN TOPRAK - SENİ SAKLAYACAĞIM
Seni saklayacağım inan
Yazdıklarımda, çizdiklerimde
Şarkılarımda, sözlerimde.
Sen kalacaksın kimse bilmeyecek
Ve kimseler görmeyecek seni,
Yaşayacaksın gözlerimde.
Sen göreceksin duyacaksın
Parıldayan bir sevi sıcaklığı,
Uyuyacak, uyanacaksın.
Bakacaksın, benzemiyor
Gelen günler geçenlere,
Dalacaksın.
Bir seviyi anlamak
Bir yaşam harcamaktır,
Harcayacaksın.
Seni yaşayacağım, anlatılmaz,
Yaşayacağım gözlerimde;
Gözlerimde saklayacağım.
Bir gün, tam anlatmaya...
Bakacaksın,
Gözlerimi kapayacağım...
Anlayacaksın.
ABDURRAHMAN EREN TOPRAK - SENİN ADIN KAVUŞMAK OLSUN
"Tarifsiz bir sevdada kimliksiz bir sessizliktin
Haykırışlarla çağlarken yüreğim durgun limanımdın
Sen benim adını koyamadığımdın
Senin adın kavuşmak olsun
Fırtınalarda yolunu kaybeden gemi misali
Rotasız ve pusulasız kalmışken yüreğim
Ve hoyratça savrulurken bir limandan bir limana
Teslim olmuşken kaderine
Apansız sana rastladım o limanda
Sen benim adını koyamadığımdın
Senin adın kavuşmak olsun..
Bakmaya kıyamazken gözlerine
Tutmaya cesaret edemezken ellerini.
Ve bütün cümlelerin sustuğu o yerde
Sessiz bir haykırıştı yüreğim
Eşsiz bir mutluluktu yaşadığım
Sen benim adını koyamadığımdın
Senin adın kavuşmak olsun.
Son bahar yaprakları dökülürken içimden
Hazanı yasarken bahar kokulu sabahlar da
Yüreğim üşürdü gözlerimden sel olup akan yağmurda
Sırıl sıklam ıslanırken ruhum
Solmuştu bahçemde ki tüm güller
Sen o bahçemdeki açan tek güldün
Sen adını koyamadığımdın
Senin adın kavuşmak olsun.
Dağ çiçeğim yaban gülüm asi sevdam.
Saçının bir teline bir ömür adadığım
Gözündeki bir damla yaşına şehirleri yaktığım
İsyanım feryadım kavuşulmazım
Sen vazgeçemeyeceğim yasaklım
Sen adını koyamadığım
Senin adın kavuşmak olsun.
Sen benim yanı başımdaki uzağım
Sen benim uzağımdaki en yakınım
Dokunmam yasak sevmem yasak
Sensiz bu hayatta yaşamak tuzak
Sen adını koyamadığım
Senin adın kavuşmak olsun.
Sisli bir gecede ses olup da gel
Bir sonbahar gününde yağmur olup da gel
Soğuk bir kış gününde rüzgar olup da gel
Ilık bir yaz gecesinde düş olup da gel
sen bana yasaklarından sıyrılıp da gel
Sen adını koyamadığım
Senin adın kavuşmak olsun.
Bir gün gelirde tutarsam ellerini
Bakarsam gözlerine sevgi dolu
Doğarsa sende yeniden bu beden
Ve o gün verirsem şayet son nefesimi
Ölmeden haykırmak isterim son bir kez
Sen adını koyamadığım
sen yaban gülüm sen dağ çiçeğim
sen ruhu revanım sen yaşama sevincim
yasaklım adı bende saklım
senin adın kavuşmak olsun
senin adın
senin adın seviyorum olsun
seviyorum olsun
seni seviyorum, seni seviyorum"
ABDURRAHMAN EREN TOPRAK - SENSİZ YARIM
Her şey yarım
Dışarıda sensiz bir pazartesi
Yeniden başlamak lazım
Hatırlamamak en iyisi
Sensiz yarım
Yaşanacak ne varsa
Bir yarım merhaba diyor sabaha
Zifir karanlıkta kalmış
Sensiz yarım
Şarkılar yarım
Susmuş radyolarda aşk
Çekip gidişin gibi
Kapkara büyüyor yokluğun cehennemi
Yanıyor tutuşmuş yarım
Resimler yarım
Gözlerin yok, saçların yok
El ele gülmüşüz güllerin önünde
Ellerin yok
Ağlıyor gülen yarım
Sözler yarım
Unutulmuş ne varsa sevdaya dair
En güzel yerinden vurmuşsun aşkı
Seni seviyorum desem ne olur?
Lal olmuş söyleyen yarım
Kapılar yarım
Vurup gidişin arkana bakmaksızın
Bir sızı bırakmışsın
Acıyor her kapı çalınışta
Seni bekleyen yarım
Sensiz yarım
Yaşanacak ne varsa
Bir yarım merhaba diyor sabaha
Zifir karanlıkta kalmış
Sensiz yarım
Aşk yarım
Ben yarım
Her şey yarım
Dışarıda sensiz bir pazartesi
Yeniden başlamak lazım
Hatırlamamak en iyisi
Hatırlamamak en iyisi
ABDURRAHMAN EREN TOPRAK –SESİN SESİMİ VURUR
Sesin sesimi, çığlık gibi vurur
Sesim hüznümün tek adresi olur
Bağlamaya vurulan mızrap gibi
Sesin yüreğimin bam teline vurur
Sesin sesimi, her gece hislice vurur
Sesim bazen gece gibi sessiz olur
İçimde ışık olur, güneş gibi durur
Sesin sesimi, kurşun gibi vurur
Aşk verir sesin, sesime vurur
His verir sesin, gözüm yaş olur
Keman sesi, yüreğime eş olur
Sesin sesimi, ta derinden vurur
****
bir sandala oturmuşuz geceymiş
zaman tutuşmuş mekan yanıyor
bir salkım üzüm akıyor damarlarımdan
bahçeler bağlar harman yanıyor
bir salkım üzüm akıyor damarlarımdan
sen gidiyorsun imkan yanıyor
bir dağ yıkılıyor ah içerimizde
bir çiçek büyütmüşüz saksıya sığmaz
ne sevmekten korkmak ne zulümden korkmak
bize yakışmaz
söyle bir kırık hava döneyim
turna uçsun içimde
ben seni nasıl sarıp nasıl seveyim
hayalimde düşümde
bir kumsala çıkmışız sehermiş
alaca dağlarda üç yavru keçi
kuytuda bir kadın ağlar kimin annesi
bahçeler bağlar harman yanıyor
kuytuda bir kadın ağlar kimin annesi
cihan tutuşmuş umman yanıyor
ABDURRAHMAN EREN TOPRAK - SIRILSIKLAM BİR YALNIZLIK
Sırılsıklam bir yalnızlık bu kahvem huzurum kitaplar dostum bu aralar
Şiir yazmayı da bıraktım kızıyorum kelimelere sana olan sevgimi anlatamadılar diye
Resimlerine anlatıyorum her gece sensizliği sana olan özlemimi belki duyar gelirsin diye
Sabahları kuşlar günaydın diyorlar senin yerine aşkın dilbilgisi var mı bendeki sensizliği sana anlatacak
Sen orada sessiz ben burada sensiz kalbim üşüyor hadi öp de geçsin sensizliğimden
Sırılsıklam bir yalnızlık bu kahvem huzurum kitaplar dostum bu aralar şiir yazmayı da bıraktım
ABDURRAHMAN EREN TOPRAK –SİYAH GÖZLERİNE BENİ DE GÖTÜR
Daha dokunmadan kurudu irem
çöllere bir türlü yağamıyorum
yeni bir koşunun başlangıcında
biraz deprem sonrası
biraz şehir hülyası
bir kalp yangınından geriye kalan
siyah gözlerine beni de götür
artık bu yerlere sığamıyorum.
Pembe uçurtmalar yolladığından beri
sarardı tiryaki menekşeleri
sonbaharın tozlu kafeslerinde
sevgi turnaları yakalıyorum
turnalar gidiyor;ben kalıyorum
avareyim,asudeyim,yorgunum
bilmiyorum neden sana vurgunum
Erzurum garında banklar üstünde
uyku tutmuyor karanlıkları
yitik düşlerimi kovalıyorum
gölgeler gidiyor;ben kalıyorum.
Binbir türlü kokuyorsa yaylalar
siyah gözlerine beni de götür
baharın koynundan koparıp sana
ipek bir mendile sardığım yüreğimle
şehzade gülleri gönderiyorum
umutlar kalıyor;ben gidiyorum.
Bütün yelkenlileri,deniz fenerlerini
kaptanları sorgulayan
yanından geçen küheylanların
korku tufanına yakalandığı
siyah gözlerine beni de götür
güneş ülkesinden gelen yiğitler
benzeri olmayan bir dünya kursun
cellat,ayrılığın boynunu vursun.
Usul usul intizarı çürüten
bu hercai diken,bu çılgın arzu
sürüklüyor imkansız muştuların
eşiğine gönül vadilerini
bir ağaçtan düşen yapraklar gibi
düşüyorum tanyerine
ya topla yaralı kırlangıçları
ya da bu vefasız şarkıyı bitir
özgürlüğe giden tutsaklar gibi
siyah gözlerine beni de götür.
ABDURRAHMAN EREN TOPRAK -SONBAHAR
Sen olmayınca yorgunum
Sensiz sözlerimin tadı yok
Sen olmayınca vurgunum
Sensiz gözlerimin feri yok
Yakarım gözlerinle benliği
Yanmaktayım haberin yok
Atarım yüreğinle şöhretliği
Aşmaktayım haberin yok
Akan gözyaşlarım ondan
Hüznüm sonbahardadır
İçimde duran puslu sevdan
Yakıp gittiğin kordandır
ABDURRAHMAN EREN TOPRAK – SUSTURAMIYORUM
Ey benim şiirlerimin gizli öznesi mühür vurdum soluğunu kestim
Eşiğine varamayan şu dilimin de susturamıyorum içimdeki senli cümleleri
Kalemi her elime alışımda seni yazmak için çağlayan yüreğimi susturamıyorum
Ey benim en güzel ümitsizliğim çevir gözlerini değmesin gözlerin gözlerime dersen
Âmâ ederim iki gözümü köre yazılır adım
Eğer ki yazma artık dersen işte oradan vurursun beni
Seni yazmayayım da hangi gülün güzelliğini yazayım söyle
Farzı vacibi oldun harflerimin
Hâsılı saadetine gölge dahi etmem
Hülyalara kulaç atıp vuslata vira Bismillah demem
Leyla'nın nasipsizliğinden nasiplidir ömrüm
Bırak bırak da kâğıda fısıldayayım seni
Ey benim şiirlerimin gizli öznesi mühür vurdum soluğunu kestim
Eşiğine varamayan şu dilimin de susturamıyorum içimdeki senli cümleleri
Kalemi her elime alışımda seni yazmak için çağlayan yüreğimi susturamıyorum
ABDURRAHMAN EREN TOPRAK - TUT ELLERİMDEN
Sırat'tan incedir sevda köprüsü
Beraber geçelim tut ellerimden.
Niyet ak güvercin, vuslat gökyüzü
Beraber uçalım tut ellerimden
****
Gönüldeki birlik kalkandır dışa
Aldırma ayaza, yele, yağışa
Giden ilkbahara, gelecek kışa
Beraber göçelim tut ellerimden.
****
Birleşmek üzredir şafakla gurûp
Korku beklenilmez kapıda durup
İster zehir olsun, isterse şurup
Beraber içelim tut ellerimden.
****
Çağır hayallerin en ötesini
Yakından duyarsın aşkın sesini
Sonsuz mutluluğun penceresini
Beraber açalım tut ellerimden.
****
Hatırla kaybolan hatıraları
Elmastan ışıklı, altundan sarı
Zaman tortusundan işte onları
Beraber seçelim tut ellerimden.
****
Şüphe "başlangıç"tır, karar "nihayet"
Zamanı zamana etme şikayet
Kaçmak kurtuluştur diyorsan şayet
Beraber kaçalım tut ellerimden.
ABDURRAHMAN EREN TOPRAK – UNUTMA
Unutursam sen unutulursun ben unutsam şiirler unutmaz
Şiirlerim unutulursa sen de unutulursun unutma
Unutmak öyle dediğin gibi değil
Bir göğe bir yere bakmak değil
Unutmak gözleri kapamak değil
Silebilirsen sen de unutulursun unutma
Yanar dağlar hep kıskanır,
Gönlümün muradını.
Ateşler fersiz anılır,
Bilseler yangınımı.
Bir yıldızla konuşurum,
Susmuşum Meryem gibi,
Söz işlemez yüreklere,
Sükutum dağlar gibi.
ABDURRAHMAN EREN TOPRAK - UZAKTAN SEVİYORUM
Uzaktan seviyorum seni
kokunu alamadan,
boynuna sarılamadan
yüzüne dokunamadan
sadece seviyorum
öyle uzaktan seviyorum seni
elini tutmadan
yüreğine dokunmadan
gözlerinde dalıp dalıp gitmeden
şu üç günlük sevdalara inat
serserice değil adam gibi seviyorum
öyle uzaktan seviyorum seni
yanaklarına sızan iki damla yaşını silmeden
en çılgın kahkahalarına ortak olmadan
en sevdiğin şarkıyı beraber mırıldanmadan
öyle uzaktan seviyorum seni
kırmadan
dökmeden
parçalamadan
üzmeden
ağlatmadan uzaktan seviyorum
öyle uzaktan seviyorum seni;
sana söylemek istediğim her kelimeyi
dilimde parçalayarak seviyorum
damla damla dökülürken kelimelerim
masum beyaz bir kâğıtta seviyorum"
ABDURRAHMAN EREN TOPRAK –VAZGEÇTİM
Ne zaman umrumda ne mekan benim
Yarından vazgeçtim dünden vazgeçtim
Ne bu ömür benim ne de can benim
Ben seni göreli benden vazgeçtim
Derde hedef oldum sen oksun diye
Güllere yalvardım sen koksun diye
Sen yoktun yanımda sen yoksun diye
Akşamdan geceden günden vazgeçtim
Sensiz ne yurdum var ne yerim dedim
Senden sorarlarsa ne derim dedim
Belki kavuşursam üzerim dedim
Ben senin uğruna senden vazgeçtim
ABDURRAHMAN EREN TOPRAK –VUSLAT YA DA AYRILIK
Suskunluğum, yıkılışım
Çekip çekip gidişim
Bazen gözlerimi semaya dikişim
Aldanışım, ağlayışım
Sana hasret ile bakışım
Yüreğime kor ateş gibi düşüşün
Her dem kendimi yakışım
Gözlerine baktıkça derinlere dalışım
Yaptıklarını kahır ile anışım
Ben de oluşun, ben de kalışın
Hep senelerdedir, hep sendedir..
Hani hayalleri yıkılır ya insanın
Hani denizin mavisi siyaha çalar
Hani Asuman ile yer
Bulut ile deniz
Aynı renge bürünür ya
Hani vuslat gibi, ayrılık gibi
Sevmek gibi, sevdiğini terk etmek gibi
İçimdeki güneş böyle karanlığa gömüldü
Fırtına koptu, herşey yerle yeksan oldu
Hani gözlerin siyahı, denizin siyahına düşer ya
Gecenin karanlığı kalbimin içine öylece çöktü
Şimdi sözün bittiği, gücün tükendiği yerdeyim
Kulun aczini bilip, Rabbine döndüğü secdedeyim
ABDURRAHMAN EREN TOPRAK – YAĞMUR
Bulutlar kapladı afakı güneş artık gözlerini incitmiyor
Bende hasretin ağır yalnızlığı güneş serseri gönlüme hiç doğmuyor
Gökten yağmur ha indi ha inecek oysa yürek yağmurum hiç dinmiyor
Yaram kabuk bağlasa geçecek nedense zaman yarama merhem olmuyor
Ne ağzımın tadı var, ne canda huzur
Gönül nasıl derin bir kederde
Aşkından ümidi kestim hiç olmazsa
Evim şenlensin sohbete gel de
Sen hiç fark etmeden kalp kırmadın mı?
Merak edip vicdanına sormadın mı?
Ne yaptım ben sana bu kadar nihayet?
Ben de bir anadan doğmadım mı?
Bir daha olmaz
Bin kere tövbe
Kan davası mı?
Bu nasıl öfke?
Bir daha olmaz
Bin kere tövbe
Kan davası mı?
Bu nasıl öfke?
Perişanım şimdi, mutlu oldun mu?
Başını yastığa rahat koydun mu?
Perişanım şimdi, mutlu oldun mu?
Başını yastığa rahat koydun mu?
Sen hiç fark etmeden kalp kırmadın mı?
Merak edip vicdanına sormadın mı?
Ne yaptım ben sana bu kadar nihayet?
Ben de bir anadan doğmadım mı?
Bir daha olmaz
Bin kere tövbe
Kan davası mı bu?
Bu nasıl öfke?
Bir daha olmaz
Bin kere tövbe
Kan davası mı?
Bu nasıl öfke?
Perişanım şimdi, mutlu oldun mu?
Başını yastığa rahat koydun mu?
Perişanım şimdi, mutlu oldun mu?
Başını yastığa, rahat koydun mu?
Perişanım şimdi, mutlu oldun mu?
Başını yastığa...
ABDURRAHMAN EREN TOPRAK - YIKILA YIKILA
Sen nasıI seviyorsun beni
SahiIIerde, sinema kapıIarında, yağmurda
GözIerinde, zeytinde, eIIerinde
Pamuk tarIaIarında, güIüşünde
Oynak şarkıIarda
Yıka yıka seviyorsun beni
Ben yıkıIa yıkıIa
Yorgun kaIabaIığında düşüncemin
Umudumun çıkmaz sokakIarında
Sana bağIanmanın derya denizi
SaçIarına dokunmanın asiIiği
ÇaresizIiğinde hasretinde kayboImanın
BöyIe seviyoruım seni
KaIbimden kan aka aka
BöyIe yıkıIa yıkıIa
YaInızIığımın kuşIarında uçarı
Fikrimin zindanında mahpus
Doğum günümün öIüm iIanındasın
Müebbet giymiş bir aşk bu
İnfazı yanmış
İyi haIi kaImamış
Son umut sehpasız gönIünün darağacında
BöyIe seviyorum seni
BöyIe yıkıIa yıkıIa
Bütün sevapIarı giderken
Yanında götüren günahımsın
Sen nasıI IeyIasın
Hep yıka yıka
Ben yıkıIa yıkıIa
Hoşça kaI diyince akşamı
İndiren pencereIerime
DağIarımın yaInız kurtIarını
Küstüren çekip gidince
Katar katar gönüI turnaIarımı ürküten güIünce
KurakIığında umut tarIaIarımın
Bir orman büyüyor sen geIince
Kıyametim oIuyor
Nefesin nefesime değince
Bir şey yürüyor içimin asi nehrinden kızıI denizine
Seni böyIe sevince
BöyIe sen yaka yaka
Ben yıkıIa yıkıIa
Artık sadece yarısı yırtık bir fotoğrafta sebebime deIiIsin
Sen anIamaya anIamaya
Ben yıkıIa yıkıIa
YaInızIığımın kuşIarında uçarı
Fikrimin zindanında mahpus
Doğum günümün öIüm iIanındasın
Bütün sevapIarı giderken
Yanında götüren günahımsın
Sen nasıI IeyIasın
Hep yıka yıka
Ben yıkıIa yıkıIa
Sen nasıI IeyIasın
Hep yıka yıka
Ben yıkıIa yıkıIa
ABDURRAHMAN EREN TOPRAK - ZİYAN OLMASIN MISRALAR
Ziyan Olmasın Mısralar
Her an yıkılmaya mahkûm bir suçluyum
Ben gözlerine, şiir mısralarıma mahkûm
Yıkmaksa en iyi bildiğin şey!
Aşk bana, yıkmaksa sana mahkûm bilesin
İnsan ancak sevdiğine şiir olurmuş
Başkasına hikaye
Eğer okyanus rengi gözlerinde her an boğuluyorsam
Yüzmeyi bilmediğimden değil,
Hırçın denizlere âşık oluşumdandır, bilesin
Anladım artık!
Şiir gibi güzel bakan adamlar
Şiirden anlayan kadınları sevmeli
Sevmeli ki,
Perişan olmasın elleri
Ufukta kaybolmasın gözleri
Sevmeli ki,
Heder olmasın sözleri
Ziyan olmasın mısraları...